Doğu Anadolu’nun gelişmiş şehirlerden biri olan Van, gölü, tarihi ve doğal güzellikleriyle kesinlikle görülmeye değer şehirlerden. Eskiden Urartuların başkenti olan Van’ın (eski adı Tuşpa) sahip olduğu güzelliklerinden ve görülecek yerlerinden bahsedelim.
VAN KALESİ
Urartular döneminde başkent Tuşpa’yı kuşbakışı görebilecek şekilde, dik bir kaya üzerinde kütle halinde taştan yaptırılmış, 1800 m uzunluğundaki muazzam yapı yaklaşık 3 bin yıldır ayakta. İçerisinde Urartu Kral mezarları gibi birçok yapı barındırmakta olup şuanda UNESCO Dünya Mirası geçici listesine alınmıştır. Van kalesine çıkması biraz zahmetli olsa da mutlaka gitmelisiniz. Tepesinde tüm Van şehri ayaklarınızın altındadır. Giriş ücretli olup 5 TL’dir. Müzekartı olanlar ücretsiz giriş yapabilir.
ESKİ VAN ŞEHRİ
Van Kalesi’nin güneyindeki bu alan, kazı çalışmaları devam eden arkeolojik alan niteliğindedir. Rus işgaline kadar şehirdeki cami, kilise, konak gibi yapıları kullanılabilir halinde imiş. Doğuda Tebriz Kapısı, güneyde Orta Kapı, batıda ise İskele Kapısı yer alıyor.
Orta kapısından giriş yapıp içerisinde görebileceğiniz yapılar;
Hüsrev Paşa Camii
Osmanlı dönemi yapısı olan bu cami aslında medrese, türbe ve imaretten oluşan külliyenin içerisinde yer alıyor. Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Paşa tarafından 1567 tarihinde yaptırılmış. Mimar Sinan’ın eserleri arasında sayılmaktadır. Kaleiçi camii olarak da geçen bu yapı restorasyonla birlikte eski haline getirilmiş olup ibadete açılmış. İçerisindeki duvarda belli bir yüksekliğe kadar olan çini süslemesi ve mihrap oldukça güzeldir.
Kaya Çelebi Camii
Bir başka Osmanlı dönemi yapısı olan bu cami de Kaya Çelebi Zade Koçi Bey tarafından 1660 tarihinde yapımına başlanmış, ancak Koçi Bey’in idam edilmesi üzerine 1663 yılında, Cem Dedemoğlu Mehmet Bey tamamlatmış. Restorasyon çalışmaları ile onarım görmüştür. Ancak ziyaretimiz sırasında içerisinde giremedik.
Eski Ulu Camii
Selçuklu dönemi yapısı olan bu cami ise Van Gölü çevresinde hakimiyet kuran Ahlatşahlar’dan I. Sökmen (1100-1112) veya II. Sökmen (1128-1185) zamanında yapılmış olduğu kabul edilmekte. Günümüzde oldukça yıpranmış vaziyette olan bu yapının yıkık minaresi ile temel seviyesinde duvarları bulunmakta.
Xerxes I Epigraph
Kral Xerxes’in M.Ö. 5. yüzyıldan kalma Eski Pers, Elam ve Babil dillerinden oluşan üç dilli bir yazıttır.

Kızıl Minareli Camii
Bugünkü caminin minaresi Selçuklu döneminden, cami kısmı ise, Osmanlı devrinden kalmadır. Kim tarafından ve ne zaman inşa edildiği henüz bilinmiyor.
VAN MÜZESİ
Van’ın tarihi sürecini, kültürel değerlerini anlatan bu müze daha önce çarşı içerisinde konumlandırılmışken sonra Van Kalesi yakınına taşınmıştır. Biz ziyaret ettiğimiz sırada henüz çalışmaları tamamlanmadığı için giremedik. Ama sitesinde belirtildiğine göre Prehistorik dönemden Urartu dönemine kadar olan tarihi parçaları barındırmakta. Arkeolojik Eserler, Etnografik Eserler ve Van’da Ermenilerin Yaptığı Katliam şeklinde 3 bölümden oluşmakta.
HOŞAP KALESİ
Van’ın dışında yer alan bu kaleye gitmek için yaklaşık 60 km yol kat etmelisiniz. Gürpınar ilçesinde bulunan bu kale oldukça dik bir yamaç üzerinde bulunmakta. Henüz restorasyon çalışmaları tamamlanmamış bu ortaçağ kalesi Osmanlı döneminde eklentiler yapılarak son haline getirilmiş. Oldukça yıpranmış olan bu kalenin güzelliği, eminiz ki restorasyon sonrasında daha net ortaya çıkmış olacaktır.
AKDAMAR ADASI VE KİLİSESİ
Van gölünde dört tane ada bulunmakta olup en meşhur olanı Akdamar adasıdır. Bir diğer adı Ahtamara olan bu adanın ve kilisenin adı, Tamara ve ona aşık olan Türk gencinin trajik aşkına dair hikayesinden gelmektedir. Efsaneye göre adada yaşayan Ermeni baş keşişinin kızı Tamara ve ona aşık olan Türk genci ile geceleri gizlice buluşmaktadır. Adaya yüzerek giden gence Tamara fener ile yol göstermektedir. Bunu farkeden baba ise fırtınalı bir gecede elinde fenerle sürekli yer değiştirerek gencin yorulmasına ve sonucunda boğulmasına sebep olur. Boğulmadan önce gencin “Ah Tamara!” diye haykırması ardından genç kız da kendisini göle atar. O günden sonra ada Ah Tamar olarak anılır ve günümüzde Akdamar olarak halini alır. Tabi bu ismin efsane olduğu için adıyla ilgili de farklı teoriler bulunmakta.
Adanın meşhur olmasının sebebi ise de üzerindeki kilisedendir. Adanın güneydoğusuna kurulmuş olan kilise, 915-921 yılları arasında Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından Keşiş Manuel’e yaptırılmış, bu sebeple de Kutsal Haç Kilisesi olarak da bilinmekte. Üzerinde dini ve hayvan figürleri bulunduran bu kilise yıllar içerisinde birçok kez onarım görmüş. Korunmuş olması da bu kadar ziyaret edilmesinin sebeplerinden olsa gerek.
En güzel manzarasına ise arkasındaki kayalıklara tırmanarak ulaşılabiliyor. Şimdiden belirtelim, çıkması gibi inmesi de zor.
Ayrıca adada bulunan seyir terası sayesinde göl ve dağ manzarası seyredebilirsiniz. Kilisenin arkasında bulunan cafede de dinlenebilirsiniz.
Adaya ulaşım Gevaş ilçesinden tekneler aracılığıyla yapılmakta. Tekneler gidiş-dönüş 15 TL ücret almakta. Tekne doldukça hareket ediyorlar. Adaya giriş ücretli olup (10 TL) müzekart ve İş Bankası kartı olanlara ücretsiz.
MURADİYE ŞELALESİ
Van merkezine 80 km uzaklıktaki Muradiye ilçesinde bulunan şelalenin yüksekliği 50 metre. Doğubeyazıt’a gidecekseniz direkt yol üzerinde kalmaktadır. Çok hoş bir manzaraya sahip bu şelale kış aylarında donduğu için de apayrı güzel görüntüye sahiptir. Karşısındaki alana geçmek için ahşaptan yapılmış asma köprüyü kullanmak gerekiyor.
ERCİŞ BALIKBENDİ
İnci Kefali Van’ın sodalı suyunda yaşayabilen tek balık olması ile meşhurdur. Her yıl Nisan-Mayıs ayında üreme amacıyla tatlı sulara olan göç sırasında su akıntısının tersinde yüzerler. Ve karşılaştıkları ufak çaplı yükseltilerde sıçrayarak ilerledikleri zaman görüntü çok güzeldir. Hatta bu sebeple uçan balık ismi de konulmuş. İşte bu görüntüyü izleyebileceğiniz yer olan balık bendine gidebilirsiniz. Belgesellerdeki somonların benzer göçünde onların önünü doğal engellerin yanı sıra ayılar keserken Erciş’te ise bu görev martılara düşüyor.

VAN KEDİSİ EVİ
Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde bulunan bu kurum Van kedilerini koruma ve çoğaltmak için çalışmalar yürüten bir araştırma merkezi. İlk önce sokaktan Van kedilerini toplayarak bu işe başlandığında saflık oranı düşükmüş. %50lerde olan bu oran %97lere kadar çıkarılabilmiş. Ancak bunun için ciddi bir çaba var.
Dişi kediler ve erkek kediler ayrı odalarda tutuluyor, yeni doğmuş veya hasta olan kediler ayrı tutularak bakılıyor. Her iki gözü de aynı olanlara tek renk, farklı olanlara iki renk deniliyor. Sadece tek renkli olan fazla kediler satılabiliyor. Diğerleri hiçbir koşulda satılmıyor. yavru kedi odası, yemek odası, açık ve kapalı oyun alanları olan bu kediler çok iyi bir ortamda bakım görmektedirler.
Ziyaretimizde kapalı havuz yapılmaktaydı. Meğer Van kedileri sadece gözleri ile değil yüzmeleri ile de meşhurmuş. Maddi para yardım direkt kabul edilmiyor ancak mama alarak destekte bulunabiliyorsunuz. Hatta evde aldığınız mamayı yemek odası kısmında bizzat kedileri kendiniz besleyebilirsiniz. 1,5 TL gibi bir ücretle kedileri görebiliyorsunuz.
DİĞER YERLER VE ÖNERİLER
- Van Gölü’nü feribotla geçebilirsiniz.
- İran Pasajı, Rus Pazarı, Yeraltı çarşısı gibi çarşılarını gezip uygun fiyatlara alışveriş yapabilirsiniz.
- Urartu takısı, Savat işçiliğinde birçok eşya alabilirsiniz.
- Van Kahvaltısı meşhurdur. Biz göl kenarındaki Sütçü Kahvaltı&Cafe’ye uğramıştık.
- Van’ın aslında Doğu Anadolu yerel yemeği ‘Keledoş’u deneyebilirsiniz.
- Işkın otu var, meyve niyetine satılan. Tadına bakabilirsiniz.
- Cumhuriyet Caddesi ve Kazım Karabekir Caddesi oldukça hareketlidir, geceleri yürüyüş bile yapabilirsiniz. Gece 11 civarlarında bu cadde üzerinde kurulan mangal üzerinde pişirilip satılan dürümler denenebilir.
- Bizim fırsatımızın olmadığı diğer yerler de ziyaret edilebilir.
- Erçek Gölü: Türkiye’de yaklaşık olarak 450 kuş türünün 210’una ev sahipliği yapan bu göl her yıl Flamingo Festivaline ev sahipliği yapmakta.
- Vanadokya: Peribacalarının bulunduğu bu yer Başkale ilçesine bağlı olan Yavuzlar Köyü sınırları içerisinde yer alıyor.
- Bartholomeus Kilisesi: Başkale’ye kadar gitmişken Albayrak Köyü’ndeki bu kilise de görülebilir.
- Şeytan Köprüsü: Muradiye şelalesi ile çok yakında, yol üzerinde uğrayabilirsiniz.
- Halime Hatun Kümbeti: Gevaş ilçesindeki Selçuklu Mezarlığı’nın doğusunda yer almaktadır.
- Çavuştepe Kalesi: Hoşap Kalesi yolu üzerinden bulunan Urartu kalesinde halen arkeolojik kazı çalışması devam etmektedir.
- Zernek Kalesi: Gürpınar ilçesindeki bulunuyor.
- Ayanis Kalesi: Erciş yolu üzerinde Van’a 35 km. mesafedeki Ayanis Köyü’nde bulunan Urartu kalesinin kazı çalışmaları 1989’dan beri devam ediyor. M.Ö. 685 ve 650 tarihleri arasında Urartu Krallığı’nın başında bulunan kral II. Rusa tarafından inşa edildiği tespit edilen bu yerin içerisinde; tapınak, depo odaları, paye salonu ve ortak avlu alanları bulunmakta.
Çok güzel bir paylaşım gitmek istediğimiz yerlerden .. umarım bir gün 🙂
Elinize sağlık
BeğenBeğen
Yorumunuz için teşekkürler, umarız gitmek nasip olur 🙂 Merak ettikleriniz olursa bizimle iletişime geçebilirsiniz 😉
BeğenLiked by 1 kişi