Dünyanın en uzun karnavalına hoş geldiniz !
Güney Amerika’da karnaval deyince ilk akla gelen Brezilya’nın görkemli Rio Karnavalı olsa da hemen yanı başındaki komşusu Uruguay’ın da ondan yana kalır yanı yok. Bir kere 40 gün süren dünyanın en uzun karnavalına sahip. Güney Amerika karnaval açısından tam bir cennet. Yakın zamanda Paraguay’ın Encarnacion karnavalına katılmıştık ve oldukça keyifliydi. Uruguay karnavalının 40 gün sürmesi onu farklı kılması yanı sıra kökeni de etkileyici. Ama önce biraz karnaval kültürünü anlatmaya çalışalım.

Karnaval Nedir?
Biz biraz araştırdığımızda en temelinde Batılı Hristiyan eğlencesi olarak geçiyor. Katoliklerde Lent döneminde Büyük Perhiz(oruç) öncesi yapılan yemek festivaline karnaval deniyor. Kelime kökeni olarak “carne vale” yani “ete elveda” den türediği belirtiliyor. 40 gün sürecek oruç öncesinde bu yiyecek ve içki festivaline zaman içerisinde türlü eğlenceler de eklenmiş. Farklı coğrafyalar ve farklı kültürlerle harmanlanarak çeşitlilik kazanmış. Genel olarak bu eğlencelerde kostümler giyilip maskeler takılması da gündelik kimliklerin bir yana bırakılarak sosyal birlikteliğin daha rahat hissedilebilmesi içinmiş. Geçit törenleri ve sokak eğlenceleri ise işin renkli kısımları olarak günümüze gelmiş. Dünyanın farklı yerlerinde farklı şekilde kutlamalarla karşılaşmak mümkün.
Montevideo Karnavalı Nasıl Doğdu?
Montevideo, köle ticaretinin giriş limanı olarak kullanılırmış. Montevideo’ya getirilen Afrikalı köleler Bezilya ve diğer ülkelere transfer edilirmiş. Bu sebeple de Montevideo’da yaşayan Afrika kökenli kişi sayısı oldukça fazla. 1750’li yıllarda Montevideo’daki zengin kesim kölelere belirlenmiş lokasyonlarda buluşup toplanmalarına izin vermeleri ile karnavalın ilk adımları atılmış.
Kendi kültürel kimliklerinin korumak isteyen köleler, davul çalarak dans ederlermiş. Afrika’da sosyal, dini veya avlanma öncesinde farklı ritim ve dans performansları varmış. İşte bu ritim ve danslar, zamanla Uruguay’ın diğer müzikleriyle de harmanlanınca “Candombe” ortaya çıkmış.
20 yy başlarında Avrupa’dan toplu göçlerle gelen fakir göçmenler Barrio Palermo ve Barrio Sur arasında yaşamış. Burada da Afrikalılardan candombe çalmayı öğrenmişler.
Montevideo karnavalı Afrika ve Avrupa geleneklerinin eşsiz birleşimi olarak nitelendiriliyor.
“Comparsa” denilen gruplar ilk olarak 1860larda Afro Uruguaylılardan oluşurken daha sonra siyah-beyazların bir arada olduğu birçok comparsa eşsiz Uruguay sanatını yansıtır olmuşlar.
Karnaval Programı
Montevideo karnavalını farklı kılan özelliklerden birisi de çoğu karnavalın aksine Hristiyan takvimine uyulmaması. Her yıl Ocak ayının 3. haftasında başlar ve Mart ortasına kadar devam eder. Başında ve sonunda “Desfiles” denilen yürüyüşler olur ve ara zamanlarda da her gece çeşitli gösteri ve yarışmalar olur.
El Desfiles Inaugurual del Carnaval: Açılış yürüyüşü olarak geçer. Katılımcı gruplar geçit konvoyu ile birlikte yürürken Karnaval Kraliçeleri seyircinin gönlünü kapmaya çalışır. Yürüyüş 18 Temmuz Bulvarın’da gerçekleşir.
Tablados: Açıkhava performansları. Genellikle karnaval için şehirde çeşitli mahallelerde kurulan geçici sahnelerde 4 ile 7 grubun sergilediği gösterilerdir.
Desfiles de Las Llamadas: Tam çevirisi çağırma yürüyüşü.Karnavalın en eğlenceli ve can alıcı yürüyüşü olarak geçer ve 2 gece üst üste yapılır. 46 tane grup belirlenmiş.
Her ne kadar karnaval Ocak sonunda başlasa da aylar öncesinde karnaval hazırlıkları başlar. Kasım başından başlangıcı verilir ve seçmeler, yarışmalar önden başlar. Birçok barrioda düzenlenen güzellik geçit töreni ise bunlardan birisi. Amaç ise Karnaval Kraliçe Yarışmasında onları temsil edecek kadını seçmek.
Bunun dışında Ocak başında çocukların yaptığı yürüyüş Vaatler Yürüyüşü olarak geçer.
Bu karnaval ile alakalı yukarıdakilerin haricinde özel bir çok terim bulunuyor. Bunlar hakkında detayları yazının en altında bulabilirsiniz.

Karnavalda Olmak
Bizim katıldığımız sene de (2020) 23 Ocak’ta başlayan karnavalın hava şartları nedeniyle uzamazsa 40 gün sonra yani Mart başında bitmesi hedefleniyordu. Llamadas yürüyüşü ise 7-8 Şubat’ta planlanmıştı. Biz de 6 Şubat’ta Montevideo’ya gelmiş ve hostelimizden yeterli bilgi alamadığımızdan başta biraz hata yaptığımızı fark etmiştik.
Tabii ki Uruguay’da uzun süreli kalmıyorsanız programdaki her organizasyona katılabilmeniz çok olası değil. Ama denk getirebilirseniz “Desfiles de Las Llamadas” ve “Tabloados”lar kaçırılmaması gerekenlerden.
Llamadas Yürüyüşü
Biz bu yürüyüş tarihini göz önüne alarak Montevideo’da olacağımız tarihleri belirlemiştik. Fakat o hafta sonu yağmur ihtimali dolayısıyla geçit töreni bir hafta ertelendi. Biz ise uzun süredir yerleşik düzenimiz olmadan gezdiğimiz ve geçit törenini de merak ettiğimizden ötürü kalışımızı uzattık. Bu sürede tören için bilet de baktık fakat tribünler dolmuştu. Biz de bilet almadık ve tanıdık tavsiyesiyle Isla de Flores ve Salto sokaklarının kesişiminde ayakta izleriz diyerek gittik. 19:00 gibi sokağa vardık. Fakat gittiğimizde sokağın iki tarafında da üçer sıra tahta sandalyeler dizilerek satıldığını gördük. Biz de bu fırsatı değerlendirerek o bölgeden sorumlu olan bilet görevlisinden (her bölgeden başka görevli sorumlu ve ayakta geziyorlar) bilet aldık. Tabii önceden almadığımız için ikinci sıradan bilet bulabildik. Bilet için kişi başı 480 UYU (12$) ödedik. İsteyenler bu sandalyelerin arkasında ayakta ücretsiz olarak izleyebiliyor. Ayrıca alternatif olarak sokakta bulunan cafe veya mahalle sakinleri ile anlaşarak balkon veya terasından da gösteriyi seyredebilirsiniz.

Yürüyüşün başlaması saat 21:00’ı buldu ve açılışı belediyenin görevlileri ile başlamıştı. 23 comparsa grubunun geçit yapacağı ilk geceye katılmıştık. Ve ilk comparsa’dan itibaren büyülendik diyebiliriz. Önden gelen portabanderaslar herkesi hareketlendirmeye coşturmaya çalışırken hafif uzaktan davul sesleri heyecanı arttırmaya başlamıştı. Sonrası arka arkaya her bir kendi mahallesini temsil eden grubun özenli kostümleri, canlı dans gösterileri ve eşsiz candombe ritimleri ile çok güzel bir gece geçirmiş olduk. Başlarda ikinci sırada kalsak da gecenin ilerleyen saatlerinde önümüzdeki sıranın boşalmasıyla en öne geçtik . Önden izlemenin daha etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Gece 1’e kadar 10 grubu izledik ve ertesi gün yola çıkacağımızı göz önüne alarak ayrılmaya karar verdik. Ama arkamıza baka baka gittik desek yeridir.
Llamadas Provaları
Llamadas yürüyüşünün tarihlerini denk getiremezseniz bile provaları görebilirsiniz. Parque Rodo’dan Palermo’ya yürüyün davul seslerini duyarsınız. Biz de öyle bulduk. İlk olarak Rodo mahallesi provasına denk geldik. Sur mahallesine doğru ilerleyince de Palermo mahallesi provasını izledik. Kostümsüz haliyle bile çok eğlenceliydi. Yürüyüşün olacağı Isla de Flores sokağı daha iyi aydınlatılmış ve aralarda mini tribünler vardı. Ne diyelim bizi ikna eden sanırım Candombe sesleriydi. Hiç özel bir kostüm olmamasına rağmen o davul sesleri ve dansçıların yürüyüşü bizi etkilemeyi başardı. Tribünden izlemek nasıl bir histir bilmiyoruz ama bir kere daha gelecek olursak önceden biletleri alır ve en başından itibaren önden izlemek isterdik.
Size de heyecanı biraz yaşatabilmek adına aşağıdaki videoyu paylaşıyoruz.


Tablados Gösterileri
Gelir gelmez ilk olarak Murga gösterisine katılmak istedik ve en popüler gruplardan biri olan Agarrate Catatalina gösterisine o kadar odaklanmıştık ki sadece hangi saatte nerede gösteri yaptıklarına bakmıştık. Oysaki tek bir gruba bakmak yerine tek bir lokasyon seçip en az 4 grup izlenebiliyormuş. Gösteriler 20:00 de başlarken biz saat 22:00de gidince Club Malvin’de biletin tükendiği söylendi. Ama şansımıza başka lokasyondaki Gigante de Buceo’daki tükenmemiş geç de olsa girebilmiştik. Tam anlamıyla mahalle gösterisinde gibiydik. Plastik sandalyeler,etrafta koşturan çocuklar ve elinde mikrofonuyla boşluklarda halkı eğlendirmeye çalışan ablamız.
Biraz şaşkınlık biraz heyecanla o günün gösterisini izledik ama tam anlamıyla büyülenmemiştik.
Ertesi günü ücretsiz yürüyüş turu rehberimizden öğrendik ki esas güzel gösteriler Teatro Verano ve Velodromo da olduğu. İlk yer resmi yermiş ve jüri üyeleri de olduğundan hem kareogrofik oluyor ve biraz daha pahalı oluyormuş. Hava şartları nedeniyle yürüyüşün bir sonraki haftasonuna ötelenince o akşam Velodoromo’ya gittik. Biletler tribün, numaralı ve numarasız diye ayrılıyordu. Biletçinin tavsiyesi ile de biraz daha pahalı olan sahneye yakın numaralı sandalyeleri tercih ettik. İçeri girince anladık ki tribünler çok uzak kalıyor, numarasız da iyi bir yerde oturmak için riskliymiş. Eğer yakından izlemek isteniyorsa en iyisi numaralı almak ama birçok kişinin sandalyelerin yanındaki çimlik alanda yerde piknik havasında izlediğini görünce de onun da farklı havası olduğunu anladık. Gösterinin bu seferki büyüsü ve etkisi daha fazlaydı. Gösteriler gece 1e kadar sürüyor uyaralım. 20dklık gösteriler arasında bir o kadar da mola. Yemek standlarından -sadece nakit geçerli- yiyecek ve içecek almak için de yeterli vaktiniz oluyor.

Biraz da birkaç kavramdan bahsedelim.

Murga
Kökeni İspanya’nın Cadiz Festivali olan bu gösteri 20. yy başlarında göçmenlerin Uruguay’a gelmesi ile ulaşmış. Uruguay’a gelen göçmenlerin çoğunluğu İspanyol ve İtalyan olduğunu hatırlatalım. Bu gösteri şarkı, dans ve komediden oluşan bir çeşit müzikal tiyatro gibi düşünebilir. Bu gösteriyi yapanların suratları boyalı ve rengarenk kostümler giyerler. Her yıl karnaval için yeni gösteriler hazırlanır ve konuları Uruguay’ın sosyal ve politik olaylarından oluşur. Hem çocukları eğlendirir hem de yetişkinler için de derin göndermeler yaparlar.

Her mahallenin murga grupları olur ve Karnaval sırasında Murgalar arasında da yarışmalar olur. Resmi yarışma gösterileri Teatro Verano’da yapılır ve jüriler oradaki performansları değerlendirir. Kazanan grup ise diğer Latin Amerika ülkelerinde tura çıkarlar. Velodromo ise daha uygun olmasından dolayı halkın en çok tercih ettiği sahnelerden birisidir.
Murga Grupları (en az) 17 üyeden oluşur: 13 şarkıcı, 1 yönetmen ve 3 (cymbal, trampet ve bas davul çalan) perküsyoncu.
En iyi murga grupları bu işi tam zamanlı yapmakta ve yıl boyunca ülkenin çeşitli yerlerinde gösteriler yapmaktadır.
‘Agarrate Catalina’, ‘Araca La Cana o Falta’ ve ‘Restó’ en popüler olan gruplar.

Parodista
En popüler performansların bazıları parodistaları içerir. Orijinalde beş dakikadan az süren bu kısa komediler, artık saatlerce süren oyun, kitap ve film parodisine dönüşmüş. Farklı tiyatro grupları düzenledikleri her gösteriyi düzenleyip birbirleriyle yarışırlar. Yıllardır birbirleriyle yarışan en zorlu iki rakip grup ‘Negros Melódicos’ ve ‘Figaros Armónicos’.

Comparsa
Candombe gösteri grubuna verilen ad olup bugün 80-90 grup bulunmakta.

Tambores
Fıçı görünümlü davul. Ahşap ve hayvan derisinden yapılır. Büyüklük ve işlevselliğe göre farklı isimleri var. En küçüğü ‘chico’, orta büyüklükteki ‘repique’, ikinci büyük olan ‘piano’ ve en büyükleri ise ‘bajo’ veya ‘bombo’ olarak isimlendirilmiş.


Candombe
UNESCO tarafından Dünya Kültürel İnsanlık Mirası olarak tanınmış hem davulcuların hem de dansçıların birlikte sergilediği sokak gösterisi. Göstericilerin bazıları ayrıca özel karnaval karakterlerine bürünür. El Gramillero(Bitki Doktoru) bastonuyla ve La Mama Viaje (Yaşlı Ana) yelpazesiyle birlikte dans ederler. Her bir grupta en az 2’şer tane olması beklenir. Ayrıca en az 1 tane El Escobero(Asa Taşıyıcısı) elinde asasını sallayarak gösteri yapar. Bir de Vedette olmalı. Bunlar yürüyüşe sonradan eklenmiş modernize figürler camdombe önünde en şatafatlı giyinmiş dansçılar.
Grubun arkasında farklı ritimler çalarak kare bir formasyonda yürüyen gruba Cuerda de tambores denilir. Yürüyüşten en az 40 en fazla 70 davulcu olması beklenir.
Farklı mahalleleri temsil eden yaklaşık 35 davulcu grubu bulunmakta.

Desfiles de Las Llamadas
Eskiden kölelerin sorunlarını konuşup çözmek için bir araya gelirlermiş. Bu toplanma için yapılan çağrı yürüyüşü günümüzdeki halini almış. Esasen davul yürüyüşü olarak geçse de davulcu, bayrak taşıyıcısı, karnaval karakterleri, cambazlar ve dansçılar da eklenince eşsiz bir kültürel gösteriye dönüşmüş. Rio karnavalı gibi çok bilinen ve turistik bir etkinlik değil, lokaller için yapılır. Bu sebeple de şehrin en işlek caddelerinden uzak dar sokaklarda yürüyüş gerçekleşir. Yürüyüş sıralaması ise;
- En önde 3-4 kişi grubun adını yazan pankartı taşır.
- Hemen arkasında grubun amblemini taşıyan güçlü bir erkek yürür.
- Sonrasında “Portabanderas” denilen bayrak sallayanlar gelir. Kocaman bayraklar.
- Onların arkasında da bir tane ay 2 tane yıldız sembolleri gelir. Bu semboller Afrikalı kölelerin dini İslam’ı sembolize etmek amacıyla taşınır.
- Ardından dansçı kızlar eşlik eder. Sayıları minimum 15’tir.
- Karnaval figürleri ile hemen arkasında yer alır.
- Vedette yani son dansçılar davulcuların hemen önünde olup şatafatlı giyinenler belki de en açık giyinenler denilebilir.
- Grubu kapatan davulcular ise Afrika temalı maske takar veya yüzleri boyalıdır.
Bu yazımızı beğendiniz mi? Bir arkadaşınızla paylaşarak yayılmasına yardımcı olursanız çok seviniriz. Ayrıca yazılarımızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın.
Teşekkür ederiz!
“Montevideo Karnavalı” için bir yorum