Arjantin’in Kuzeyi Arabayla Yolculuk Bölüm II

İlk buradan okumaya başlayın; Arjantin’in Kuzeyi Arabayla Yolculuk Bölüm I

Bu coğrafyayı gezmeye karar verdiğiniz anda anlayacaksınız ki Salta şehrini üs gibi kullanarak buradan araç kiralayarak gezmek popüler. Bu şekilde 7 ile 9 gün arasında bir rota planı yaparak keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. En popüleri de Salta’yı merkeze koyup 8 çizerek Kuzey ve Güney rotası olarak ikiye ayırabilirsiniz. Bu yazıda da Kuzey rotasından bahsedeceğiz.

Kuzey rotası Salta’dan ayrıldıktan sonra Jujuy eyaletinde geçiyor. Kuzeye doğru önce San Salvador de Jujuy  ve sonrasında Quebrada de Humahuaca içerisinde bulunan Purmamarca, Tilcara, Uquia, Humahuaca ve Iruya kasabaları bu rotanın başlıca uğrak noktası. Bir çok turist sonra Salinas Grande’yi de gördükten sonra Salta’ya geri dönerek rotayı tamamlıyor. Bu geri dönüş rotası yine aynı yoldan gerçekleştirilebilirse de; Susques üzerinden güneye inerek San Antonio de Los Cobres ve La Poma kasabaları üzerinden de Salta’ya varılabilir.

Quebrada kelimesi; İngilizceden direk çevrimiyle kanyon ya da derin vadi anlamına geliyor. Türkçe karşılığı ise “koyak” olarak geçmekte.

DESTİNASYONLAR


Biz kendi aracımızla güneyden geldiğimiz için 8 çizmek yerine bazı yerlere girip çıkarak daha düz bir rota izledik. Salta’dan(8) başlayıp Quebrada de Humahuaca’dan sonra ise Arjantin’in en büyük tuz gölünü Salinas Grandes(13)’i görüp Şili’nin Atacama Çölü’ne doğru yola koyulduk. Gezdiğimiz destinasyonları ve rotamızın detaylarını aşağıdaki haritadan inceleyebilirsiniz.

Kaynak: La Albahaca Hostel

Quebrada de Humahuaca

Bu kanyon Rio Grande nehri tarafından oyulmuş, görsel güzelliği ve tarihi önemi sebebiyle günümüzde pek çok turisti ağırlamakta. 2003 senesinde bu bölge UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış. Bu kanyon güneyinden kuzeyine doğru 1600 metreden 4500 metre yüksekliğe erişiyor. Kuzey ucu Bolivya sınırına kadar uzanıyor. İçerisinde bir çok kasaba ve köy bulunsa da en önemlileri; Purmamarca, Tilcara, Humahuaca ve Iruya diyebiliriz. Bu bölge aynı zamanda eski yerlilerin de yerleşim yeri. Buradaki yerleşimin milattan önce 10.000 yılından önce başladığı tahmin ediliyor. Bölgede öne çıkan iki yerli halk;

Omaguaca – Humahuaca Halkı: Kanyonun kuzeyinde Tilcara ve Humahuaca’da yaşamış olan Omaguaca yerlileri Inka’lardan çok etkilendikleri için kültürleri de onlara benzemiş. Zaman içerisinde de benliklerini yitirmişler. Halen az da kendi dillerini konuşabilen yaşlıları bulunuyormuş.

Aymara Halkı: Aymara yerlileri Orta And dağlarında (Bolivya ve Peru güneyi ile Arjantin ve Şili’nin kuzeyi) halen yaşamaktadır ve nüfuslarının 2 milyonu aştığı biliniyor. Halen kendi dillerini konuşuyorlar.

San Salvador de Jujuy


Jujuy eyaletinin başkenti Salta’dan 2 saatlik mesafede. Burası, Salta’ya göre çok daha ufak bir şehir o sebeple birçok turist tarafından es geçiliyor. Şehrin çevresinde ilgi çeken Calilegua Milli Parkı (Parque Nacional Calilegua) ve Yala Gölleri (Lagunas de Yala) bulunuyor. Fakat biz daha çok kuzeyde yer alan Quebrada de Humahuaca’da bulunan yerleri görmek istiyorduk. O sebeple San Salvador ve çevresini pas geçtik.

Tilcara


Tilcara kasabası kanyondaki en büyük yerleşim ve merkez görevi görmekte. Çevre illerden gelen otobüslerin durak noktası. Bu sebeple de kalacak yer ve turizm ağı açısından gelişmiş. Biz bu bölgeyi gezerken Tilcara’yı merkez noktası yaptık ve Salta’dan sonraki ilk durağımız burası oldu.

Kasabada bulunan hostellerin herbiri çok güzel ve kasabanın kendisi çok büyük olmadığından merkeze yürüme mesafesinde. Bizim tercihimiz ise La Albahaca Hostel oldu. Gayet memnun kaldık. Ayrıca kasaba ve çevresinde gezilecek yerlerle ilgili güzel bilgiler de sağladılar.

Tilcara hakkında ilginç bir bilgi;

1986 Meksika Dünya Futbol Turnuvası’na hazırlık için Arjantin milli takımı Tilcara’da hazırlık süreci geçiriyor. Kasaba ve bölge halkı tabii bu olaya çok ilgi gösteriyorlar. Milli takımdan eğer şampiyon olurlarsa Tilcara’yı tekrar ziyaret edeceklerine dair söz alıyorlar. Maradona’nın “Tanrı’nın Eli” ile aldığı şampiyonluk sonrasında bu ziyaret hiç gerçekleşmiyor. O günden sonra Arjantin bir daha şampiyon olamıyor. O sebeple Tilcara halkı eğer Arjantin milli takımı Tilcara’yı ziyaret etmezse bir daha şampiyonluk alamayacaklarına inanıyorlar.

Tilcara’da yapılabilecekler aşağıdaki gibi. Bizim Tilcara’da olduğumuz dönem festival dönemi olduğundan Tilcara’da yerleri gezmektense festivalde vakit geçirmeyi tercih ettik. Festival hakkında bilgi yazının sonunda yer almakta. Tilcara’nın merkezindeki meydan ve çevresinin keyifli olduğunu söylemeliyiz.

Fotoğraf: buscandounrumbo

Cerro De La Cruz

Tilcara kasabasını ve vadiyi panoramik görülebilecek seyir tepesine 30 dk.’da çıkılabiliyor. Gün batımını izlemek için tavsiye ediliyor.

Fotoğraf: Patricio Feo

Garganta Del Diablo

Tilcara’ya 5 km mesafede bulunan şelaleler. Kuru dönem olduğu için çok görsel sunmayacağına kanaat getirip gitmedik.

Fotoğraf: Bernard Gagnon

Pucara de Tilcara

Pucará, Quechua dilinde And kültürlerinin yerlileri tarafından yapılan savunma sistemine verilen addır. Omaguaca halkı tarafından Rio Grande ve Rio Huasamayo nehirlerinin kesişiminde güzel bir savunma pozisyonu olan bir kasaba olarak 10. yy.’da inşa edilmiş. Surların haricinde, yaşam alanları, necropolis, ahırlar ve dini tören alanıyla tam bir kompleks. Zamanla harabe haline gelen yerleşim; 1908’de bulunmuş ve restorasyon çalışmaları 1948’de bitmiş. İçerisine ayrıca bir botanik bahçe de yapılarak çevredeki bitki faunası sergilenmeye başlamış. Fakat restorasyon sırasında taştan yeni anıt yapılmış; bu aslında orijinale uygun değil. Bu anıt burayı bulan arkeologlara ita fen yapılmış. Biz ziyaret etmeye gittiğimizde biraz geçti ve ziyaret saatini geçmiştik. O sebeple ziyaret edemedik.

Fotoğraf: tripadivsor

Cuevas del Wayra

Wayra mağaraları arkeolojik olarak önemli görülen mağaralar. İçerisinde eski çağlara ait kutsal görülen mağaralar. Bu mağaraların bulunduğu bölgeye sadece yerli rehberler eşliğinde gidilebiliyor. Gidiş – dönüş rota yaklaşık 4-5 saat sürüyor. Gitmek isterseniz hostel ya da turizm ofisinden rehber ayarlamanız gerekiyor. Fiyatı kişi başı 500 ARS olduğunu hostelimiz söylemişti. Rotanın zor olduğunu söyleyelim; özellikle ciddi bir tırmanış gerektiriyor; ayrıca mağaralar da dar olduğundan kapalı alan korkusu olanlar için pek uygun değil.

Yemek yeri olarak Khuska Resto Bar’a gittik. Ortamın epey renkli ve otantik havası bulunuyor. Bu coğrafya da Lama eti ve kinoa meşhur olduğunda Lama Sote ve Kinoalı bir salata söyledik. Lama eti iyi pişirilmezse çok sert olabileceği söylenmişti, burada iyi pişirmişlerdi onu söyleyebiliriz. Yine de her zaman arayacağımız et değil.

Purmamarca


Aymara dilinde Çöl (Purma) Kasabası (Marca) anlamına gelen Purmamarca, beyaz meydanı ve arnavut kaldırımları ile küçük bir kasaba. Tilcara’dan 30 dk.lık araba sürüşü mesafesinde bulunan bu kasaba Tilcara’dan sonraki ikinci durağımız oldu. Muhtemelen görsel açıdan da en güzel kasaba diyebiliriz. Bunun sebebi yanı başında bulunan 7 Renkli Tepesi(Cerro 7 Colores). Bu tepenin kasaba içerisindeki bir başka küçük tepeden (Cerro El Polito) güzel fotoğrafları çekilebiliyor. Kalabalığı takip etmeniz yeterli.

Ayrıca biraz daha panaromik bir görsel için kasabanın karşısında bulunan dağın tepesine de tırmanabilirsiniz. Burası için nehir yatağını geçmeniz gerektiği için kuru sezon haricinde erişim yok. Ayrıca uyaralım patika biraz zorlu, ama kim güzel fotoğraf için buna kalkışmaz ki!

Purmamarca Yedi Renkli Tepe Panoramik Manzara

Kasaba merkezinde de yerlilerin el emeği göz nuru el işlerinin olduğu standlara göz atmak isteyebilirsiniz. Biz Peru ve Bolivya’da da benzer ürünler göreceğimizi tahmin etsek de yine de birkaç parçayı kaçırmak istemedik.

Humahuaca


Aynı zamanda Quebrada’nın kendisine de ismini veren kasaba, Omaguaca yerlilerinin en büyük yerleşimiymiş. Inkaların gelmesinden sonra ticaret ile büyüyen kasaba; İspanyol döneminde ve günümüzde de Jujuy Eyaletine bağlı Humahuaca bölgesinin Piskoposluk  merkezi olarak geçiyor.

Humahuaca kasabası da Purmamarca ve Tilcara gibi küçük bir meydanı, arnavut kaldırımlarıyla sokaklarında gezmesi keyifli bir yer. Kasaba aynı zamanda Bağımsızlık Kahramanları Anıtı ile öne çıkıyor. Arjantin bağımsızlık mücadelesinde büyük bir çatışma alanına dönen “Quebrada de Humahuaca”; bu kahramanların anısını yaşatmak için bu anıtı dikmiş. Anıt savaş sırasında silahlanan yerliler, gaucholar ve önde gelen komutanları tasvir eden heykellerin bütününden oluşuyor.

Ama Humahuaca’nın turistik anlamda en ünlü yeri 14 Renkli Dağı (Cerro de 14 Colores). Bu dağ sırasının renk cümbüşüne şahit olmak için Humahuaca’dan  Hornocal seyir terasına (Mirador Hornocal) gitmeniz gerekiyor. Yol Humahuaca’dan yaklaşık 45 dakika sürüyor ve toprak yoldan 4350 metreye tırmanıyorsunuz. Bu sebeple yükseklikten etkilenmeniz çok olası. Bizde de en çok baş ağrısı, halsizlik ve mide bulantısı gibi etkileri görülmeye başlamıştı.

Araçla Hornocal’a vardığınızda ise 14 Renkli dağ tüm ihtişamı ile karşınızda sizi bekliyor. Eğer daha yakından görmek ve fotoğraflamak isterseniz bir patika ile biraz daha yaklaşmanız mümkün. Aşağıya indikten sonra biraz soluklanıp biraz da manzaranın tadını çıkardıktan sonra geldiğimiz yokuşu geri çıktık ve kesinlikle en zorlayıcı çıkışlardan birisiydi. Tırmandığınız için bu yükseklikte nefes nefese kaldık. Yine de manzaraya daha yakından bakabilmek kesinlikle buna değdi.

Uquia


Uquia kasabası aslında nispeten küçük bir kasaba. Kasabada yapılacak tek aktivite Hanımefendiler Kanyonunda(Quebrada de Las Senoritas) yürüyüş yapmak. Bu doğa yürüyüşü Uquia’dan başlarsanız gidiş dönüş yaklaşık 10 km kadar sürüyor. Fakat araç ile yaklaşık 1.5 km (toplam 3km) giderek bu yolu kısaltmak mümkün. Biz gittiğimizde araç yolunu göremediğimiz için Uquia’dan başlamıştık. Yürüyüş yolu Las Senoritas kanyonunun eşsiz kızıl renkli kıvrımlarının manzaralarına doyacağınız bir yol.

Ama en güzeli ise sonda gördüğünüz Hanımefendiler Tepesi(Cerro Las Senoritas). Gerçekten çok etkileyici bir jeolojik oluşum. Farklı şekli ve farklı rengiyle sizi uzaktan kendine çekiyor. Bu rota aynı zamanda yer yer nehir yatağından geçtiği için yolunuzu kaybetmemek adına maps.me uygulamasını kullanmak faydalı olacaktır. Dönüş yolunda ise tatlı bir Arjantinli aile ile yürürken tanıştık ve Türk olduğumuzdan hızlıca kaynaştık. Onlar da dönüşte bizleri kasaba merkezindeki arabamıza bıraktılar. Böylece fazladan 1.5 km yürümemiş olduk.


Iruya


Dağların içerisindeki bu kasabaya erişim biraz güç. Yol Ruta9’dan sonra dağların arasından, bozuk satıhtan yaklaşık 1.5 saat tırmanmanız gerekiyor. Başka blogları da okuduktan sonra bu kasabaya uğramamaya karar verdik.

Salinas Grandes


Bölgenin son durağı için artık Humahuaca kanyonundan ayrılarak Şili’ye doğru yola koyulduk. Purmamarca’dan 66 km mesafede bulunan Salinas Grandes’e varmak için öncelikle Lipan geçidinde 4200 metreye tırmandık. Geçidi geçtikten sonra ise karşımızda bütün ihtişamı ile Cochinoca ovası görünmekteydi. Sonrasında ise yolun ucunda büyük bir beyazlıkla Salinas Grandes göründü.

Lipan Geçidi

Salinas Grandes, 250 km2  alanı kaplamakta ve Arjantin’in en büyük tuz gölü. Bu bölge (Kuzey Arjantin, kuzey Şili, Güney Bolivya arasındaki yüksek düzlük bölgeler) eskiden deniz yatağıymış. 5-10 milyon yıl önce deniz tabanından yükseldikten kalan tuzlar belirli yerlerde kuruyarak kalmış. Bu sebeple bölgede bir çok tuz gölü bulunmakta. Bu tuz gölünde en güzel aktivitelerden birisi; perspektif fotoğrafları çekilmek. Beyaz düzlük sanki sonsuza kadar uzadığı için derinlik hissini fotoğraflardan kaldırarak bir nevi göz yanılsamasına sebep oluyor.

Aynı zamanda tuz havuzları da ayrıca eğlenceli fotoğraf çekimleri için güzel. Salinas Grandes’den sonra biz Şili’ye geçmek için Jama sınır kapısına doğru yol aldık. O sebeple San Antonio de Los Cobres kasabasına uğramadık.

San Antonio de Los Cobres


Bu kasaba yaklaşık  4000 metrede bulunan sakin bir yerleşim.  Burayı öne çıkaran etkinlik “Tren a Las Nubes” yani Bulutlara Giden Tren.

Tren a Las Nubes, eski Salta – Antofogasta arasında  bu kasabadan geçen tren hattındaki turizm aktivitesine verilen ad. Seneler içerisinde bakım zorluğu ve ülkeler arası anlaşmazlıklar sebebiyle kullanım dışı kalan bu tren hattının bugün 20 km’lik bir parçası turizm amaçlı halen kullanılıyor. San Antonio kasabasından her gün öğlen 12:00’da kalkan tren 20 km’lik bir yolculuk yaparak La Polvorilla viyadüğünden geçiyor. Ve sonrasında aynı yolu geri dönerek San Antonio’ya geri dönüyor. Bu tur duraklama ve fotoğraf molasıyla yaklaşık 4 saat kadar sürüyor. La Polvorilla viyadüğü 4200 metre yükselikte bulunduğundan dünyanın en yüksek tren viyadüklerinden birisi. Salta şehrinden bu tura günübirlik katılabilmek mümkün. Salta’dan katılacakları otobüsle bu kasabaya getirilip sonra trenle bu deneyim sunuluyor. Açıkçası bize çok turist tuzağı gibi geldiğinden bu tura katılmamıştık. Zaten aracımızla birçok manzaralı yoldan geçecektik.

Bonus: Tilcara veya Humahuaca Festivali


Genel anlamda Quebrada de Humahuaca festivali olarak geçse de Tilcara ya da Humahuaca festivali olarak da biliniyor.  Festival Toprak Ana’yı (Pachamama) onurlandırmak  için yapılıyor. Eski yerli gelenekleri ve İspanyol kültürünün karışımıyla ortaya çıkan festival gerçekten katıldığımız diğer festivallerden çok farklıydı. Normal Hristiyan dini festivalleri gibi Paskalya yortusundan önceki Lent (perhiz) dönemine (40 gün) girmeden önce kutlanıyor. Quebrada da bulunan tüm topluluklar (kasabalar) ilk gün yeraltındaki şeytanı (Coludo) kazarak çıkarıyor. Böylece şeytan artık dünya üzerinde serbest kalmış oluyor. Sonraki 1 haftalık dönemde şeytan yeryüzünde olduğundan insanlar bu haftayı biraz taşkınlık yaparak geçirmek de serbest. Kutlamalar ise comparsalar (geçit bandosu) eşliğinde öğlen saatinde başlayıp ertesi günün gece yarısına kadar devam ediyor. Comparsalar kendi bando ve şeytan kostümleri giymiş maskotlardan oluşuyor.

Bütün gün halktan katılımcılarla sokak sokak dolaşıp müzik eşliğinde dans eden şeytanlar, zaman zaman da halk arasından genç bayanları alıp danslarına katıyorlar. Ama şeytanların tek muziplikleri bu değil; buldukları herkesi beyaz una bulamayı da ihmal etmiyorlar. Arada sponsor olan evlerin önünde duran comparsalara burada alkol ve yiyecek tedarik ediliyor. Biz bu comparsalara Tilcara ve Humahuaca kasabalarında denk gelmiştik. Açıkçası çokça da eğlenmiştik. Hatta Arzu’yu bir süre şeytan dansına kaptırmıştık. Çok alkollü bir ortam olmasına rağmen rahatsız edici bir tavır ile karşılaşmadık. Bu kutlamalar bir hafta boyunca devam ettikten sonra son gün gece yarısında yerden çıkartılan şeytan tekrar yer altına gömülerek festival sona eriyor. Bu bir haftada insanların sınırsız ve doyasıya eğlenerek bir sonraki seneye kadar düzgün bir yaşam süreceklerine inanılıyor.


İLGİLİ YAZI: Salta Gezi Rehberi


Bu yazımızı beğendiniz mi? Bir arkadaşınızla paylaşarak yayılmasına yardımcı olursanız çok seviniriz. Ayrıca yazılarımızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın.

Teşekkür ederiz!

Arjantin’in Kuzeyi Arabayla Yolculuk Bölüm II” için 3 yorum

  1. Geri bildirim: Salta Gezi Rehberi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close