Arjantin’in deniz yaşamına açılan kapısı
Arjantin’de Atlantik(Atlas) okyanusuna yaklaşık 5000 km’lik bir sahili bulunmakta. Bu muazzam büyüklükteki sahiller birçok ilginç deniz canlısına ev sahipliği yapıyor. Bunların başında orka, güney balinası, kambur balina, mavi balina, birçok deniz fili ve deniz aslanı türleri, penguenler ayrıca yunuslar bulunmakta.
Tüm Atlantik sahilinde bu canlıları görebileceğiniz birçok koruma alanı ve milli park bulunuyor. Bunların en önemlileri Monte Leon Milli Parkı, Puerto Deseado Koruma Alanı (Rockhoppers penguenlerinin Arjantin’deki tek kolonisi) ve Puerto Madryn’in çevresinde bulunan yerler geliyor. Biz yol üzerinde Monte Leon Milli Parkı’na uğradık fakat parkın içerisindeki yollar yağmur sebebiyle kötü durumda olduğundan bizi milli parka almadılar. 4×4 aracın olması bue durumu değiştirmedi. Puerto Deseado’da ise Rockhopper Penguenlerini sadece turlarla görebilmek mümkün ve tur fiyatları yüksek olduğu için burayı da pas geçtik. Biz de kuzeye doğru devam edip Puerto Madryn’e vardık.

Puerto Madryn aslında Arjantin’in yazlık bir şehri olarak biliniyor fakat deniz yaşam alanlarına yakınlığıyla da ünlü. Çevresindeki bir çok koruma alanını ziyaret için merkez vazifesi görüyor. Bu sebeple buradan bir sürü tur düzenlenmekte. İsterseniz turla isterseniz kendiniz(araç gerekiyor) deniz canlılarını görme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Bu bölgede görülebilecek canlılar ise aşağıdaki gibi;

Güney Balinası
2binden fazla Güney Balinasının bu yarımadaya geldiği biliniyor. Nisan – Haziran arasında adaya gelirler, en geç Aralık sonunda ayrılırlar. Yani Haziran – Kasım ayları arasında üreme ve yeni doğanları açık denize hazırlamak için Valdes yarımadası ve çevresindeki koylarda toplanıyorlar. Genelde kambur balinaya benzetilseler de farkları fazladır.

Orka
Katil Balina olarak da bilinen Orkalar, Kasım – Nisan ayları arasında bu coğrafyada gözlemlenebiliyor. Punta Norte’de Mart – Nisan ayları arasında ve Caleta Valdes’te ise Ekim – Kasım ayları arasında görülme olasılığı yüksek. O aylarda deniz aslanlarının ve deniz fillerinin yavruları, aylar önce doğmuş olduğundan, orkaların besin çeşitliliğini oluşturmaktalar.

Commerson Yunusu
Diğer adı Gölgeli Yunus olan bu yunus türleri siyah beyaz olan derileri sebebi ile diğer yunus türlerinden daha farklı. Çok hareketli olan bu yunus türlerine yıl boyunca Arjantin kıyılarında rastlamak mümkün.

Deniz Aslanı
Binlerce deniz aslanı, Valdes yarımadasında yıl boyunca bulunuyorlar. Aralık ayından itibaren bölgedeki sahillere gelmeye başlayan deniz aslanları büyük koloniler oluşturmakta. 4 ay kadar üreme dönemi devam eden deniz aslanları sonrasında göç ediyorlar fakat az sayıda da olsa burada kalan popülasyon bulunuyor. Deniz aslanı erkekleri 350 kg, dişileri ise 150 kg olup oldukça iriler. Erkekleri 2-12 dişiden oluşan haremiyle çiftleşir.

Deniz Fili
Peninsula Valdes, dünyadaki kara üstündeki tek deniz fili istasyonu olarak geçer. Üreme döneminde 20bin i sayıları bulmakta. Dominant erkekler 100taneye kadar dişiden oluşan harem kurabiliyorlar. Ağustos – Ekim ayları arasında bölgedeki sahillere gelmeye başlayan deniz fillerinin erkeklerinin ilginç burun yapıları dikkatimizi çekti. Ortalama erken 4ton, dişisi de 800 kg olabiliyor. Deniz aslanlarından da kat kat büyük oluyorlar 🙂

Macellan Pengueni
Macellan pengueni, Arjantin, Şili ve Islas Malvinas da dahil olmak üzere Patagonya sahillerinde üreyen, Güney Amerika penguenidir. Kasım – Mart ayları arasında üreme için coğrafyaya çok büyük sayılarda geliyorlar. Kasım – Ocak aylarında ilk penguenleri yumurtadan çıktıkları tüylü halleriyle görmek mümkün. Mart ayından sonra ise kuzeye Brezilya’ya doğru göçleri başlıyor.
***Görseller peninsulavaldes.com aittir.
Ne zaman Ziyaret Etmeli?
Bu doğa harikası canlıların bir çoğunu Kasım – Nisan ayları arasında yapılacak ziyarette görmeniz mümkün. Fakat balina gözlemi için en iyi dönem ise Haziran – Temmuz – Ağustos ayları; yani Patagonya’nın kış dönemi. Sonraki ise, Eylül – Ekim – Kasım aylarıdır. Biz Ocak ayında o bölgede olduğumuzdan ne yazık ki balina gözlemleme şansımız olmadı.

Peninsula Valdes’i Turlamak
Valdes Yarımadası hem bir deniz yaşamı koruma alanı hem de UNESCO Dünya Mirası listesinde olan bir milli park. Bu iki yönüyle dünyadaki ender örneklerden. Bu yarımada deniz aslanı, deniz fili, yunus, orka ve balina görmek için ideal bir yer. Fakat bazı türler üremek amacıyla sadece bazı aylarda görülebiliyor. Ayrıca sayıları da dönemine göre fark ediyor. Her ne kadar haritada küçük görünse de 3500 km2’lik alana sahip ve herhangi bir toplu ulaşım aracı bulunmuyor. Bu yeri gezmek için de Puerto Madryn’den turlar düzenleniyor ama isterseniz kendi aracınızla da gezebilirsiniz. Puerto Madryn’den 1 saat uzaklıkta bulunan milli parkın içerisinde bulunan Puerto Piramides kasabasında kalmak da mümkün. Parkın içerisinde deniz canlılarının haricinde Armadillo, Patagonya Gri Tilkisi, Şili Flamingosu, Guanako, Rhea(Patagonya Devekuşu) gibi kara canlılarını da görmek mümkün. Biz şansımıza Tinamao kuşu ve Patagonya Armadillosu’nu yakından görebildik.

Milli parkın içerisindeki gezi noktaları kuzey ve güney rotası ayrı ayrı 2 günde gezilmesi tavsiye ediliyor. Biz ise bir günlük plan yaparak sabah erkenden geziye başladık. Parkın içerisindeki yolların durumu toprak yol olduğundan çok kötüydü ve destinasyonlar arasındaki mesafeler uzun olunca da tüm gün araçla yolculuk yaptık diyebiliriz. Bu da bizi biraz yordu.
Park giriş ücreti kişi başı 850 ARS (~13$) ödedikten sonra ilk olarak girişinde bulunan Istmo Ameghino ziyaretçi merkezine uğradık. Burada bu bölgenin coğrafi tarihi ve hayvanları hakkında bilgiler bulunuyor, parkı gezmeden önce çok kısa uğranabilir. Balinalar ve diğer canlılar hakkında hızlıca bilgileri okuduktan sonra sabah saatlerinde orka görme ihtimali daha yüksek olduğu için ilk olarak Punta Norte’den başlayarak yarımadayı gezmeye başladık. Gezi noktaları aşağıdaki gibi;

– Punto Norte –
Türkçesi ‘Kuzey Noktası’ olan bu gözlem noktasının sahilinde deniz aslanı, deniz fili kolonileri bulunuyor. Ayrıca orka gözlemlemek için de güzel bir nokta. Orkalar genelde sabah saatlerinde yavru deniz aslanı ve deniz fillerini avlamak için buralara gelebiliyormuş. Tabii ki buna şahit olmak biraz şans işi. Biz gittiğimizde bir gün öncesi orka görülmüş, bu bizi heyecanlandırdıysa da 1,5 saatlik süre boyunca ne yazık ki hiç göremedik.
Bir gün öncesi 12 tane Orka görülmüş Dürbünle Orca aramak Sahile olan mesafemiz Deniz Aslanı ve Haremi 🙂 Deniz Filleri Dişiler

– Caleta Valdes –
Bu körfezin sahillerinde deniz aslanı, deniz fili ve penguen görmek mümkün. Bizim gittiğimiz mevsim itibariyle sayıları oldukça azdı. Bu körfezin kenarından araçla ilerlerken birkaç adet gözlem terasında durarak canlıları ve manzarayı seyredebiliyorsunuz. Özellikle penguen gözlem terasında bu tatlı yaratıkları çok yakından görmek mümkün.
– Punto Cantor –
Caleta Valdes’in çıkışında bulunan bu gözlem noktası ayrıca parkın içerisindeki ender restoranlardan birine sahip. Bu gözlem yeri ayrıca yarım saatlik bir patika yürüyüşü imkanı sağlıyor. Caleta Valdes’in panoramik görselini sunuyor. Burası da körfez ağzı olduğundan orkaları görme şansınız olabilir.

– Punta Delgada –
Burası kırmızı beyaz deniz feneriyle milli parkın turistik resimlerinin çekildiği bir yer. Milli parkın bir çok alanı gibi burası da özel mülk. Biz gittiğimizde giriş kapısı kapalıydı; bir süre beklememize rağmen gelen de olmayınca geri döndük. Bloglardan okuduğumuz kadarıyla burası da restorana sahip ve ayrıca istemeniz halinde deniz fenerinde konaklamak mümkün. Sahilinde deniz aslanı kolonisi bulunuyormuş.
– San Jose körfezi ve Nuevo Körfezi –
Bu körfezler ise güney balinalarının gözlemlenebileceği en önemli yerler. Balinaları karadan El Doradillo sahilinden görmek mümkün fakat en iyi şansı tekne turuyla açılarak yakalayabiliyorsunuz. Balina izleme aktivitesi için genellikle tur firmaları Punta Piramides‘i tercih ediyor.
El Doradillo Plajı’nda Yüzmek
El Doradillo Plajı, Nuevo Körfezinde bulunan aynı zamanda bir koruma alanı. Bu koruma alanı guanako, rheas, tilki, mara ve deniz kuşları gibi farklı hayvan türlerinin yaşadığı bir ekosistem. Yine de plajında takılmak için de birçok lokal ve ziyaretçinin uğrak noktası. 25 kilometre uzunluğunda bu sahil şeridinde kamp yapmak da mümkün. Biz de burada kalan arkadaşlarımızı ziyarete gitmiştik.
Punta Loma
Loma Burnu olarak geçen bu yer aynı zamanda Chubut eyaletinin en eski koruma alanı. Büyük bir deniz aslanı kolonisi bulunuyor. Fakat sahil kesimi ile ziyaretçi alanı bir falez ile ayrıldığından deniz aslanlarını yakından görmek pek mümkün değil. Bir gezimizde daha önce gördüğümüz için buraya gitmemiştik.
Punta Leon
Bu koruma alanı deniz aslanı ve deniz fillerinin üreme alanı. Fakat Arjantin hükümeti tarafından sadece araştırma amaçlı kullanılıyor. O sebeple turist ziyaretine açık değil.
Playa Union
Puerto Madryn’den 1 saat mesafede bulunan Rawson şehrindeki Union plajı Commerson yunuslarını gözlemlemek için ideal bir yer. Burayı daha sonradan öğrendiğimiz için görme şansımız olmadı.

Punta Tombo’da Penguenleri Görmek
Tombo Burnu, Puerto Madryn’den 170 km mesafede bulunan bir koruma alanı. Biz aracımızla güneyden geldiğimiz için yol üstünde uğradık. Aracınız Puerto Madryn’den yaklaşık 2 saatte varabiliyorsunuz. Ne yazık ki toplu taşıma yok. Aracınız yoksa taksi tutarak ya da turlarla buraya gelebilirsiniz. Burası dünyanın en büyük Magellan penguen kolonilerinden birine ev sahipliği yapıyor. Bu sebeple de Puerto Madryn bölgesindeki en popüler deneyimlerden birisi. Bu yer 1960’lardan beri bir koruma alanı olmasına rağmen son senelerde bu koruma alanı 60 km’lik sahil şeridi ve 3 millik deniz sathını içerecek şekilde büyütülmüş.
Punta Tombo Konum Punta Tombo Yürüyüş Alanı
Bu koruma alanı penguen kolonisini içerdiği gibi bir çok deniz kuşu ve kara canlısına da ev sahipliği yapıyor. İlk girişte araçla bilet gişesi ve müzenin olduğu bir komplekse varıyorsunuz. Giriş ücreti bizim ziyaretimizde kişi başı 550 ARS (~10$) idi. Şili ve Arjantin’de penguenleri görmek için birçok alan bulunmakta. Ancak çok azında yakından görebiliyorsunuz ve ücretleri genel olarak yüksek. Bu sebeple Punta Tombo’nun fiyatı, penguen kolonisinin büyüklüğünü de göz önüne alınca çok uygun kalıyor. Deataylar için aşağıdaki haritadan ve instagram paylaşımında mevcut.

Müze kısmı penguenleri ve bölgede bulunan canlıları detaylı anlatan odalara sahip. Biz müze kısmını hızlıca gezdikten sonra koloniyi ziyaret etmek için yürüyüş rotasının başladığı yere gittik.

Son dönemlerdeki sayımlarda nüfusları 1 milyonu bulan bu koloniyi ziyaret etmek kesinlikle rüya gibi bir deneyimdi. Daha arabamızı park ettiğimiz yerde bile bizi karşılamaya gelen penguenler vardı. Yürüyüş patikası boyunca sağlı sollu her yerde uzanmış olan, denize gitmek için paytak paytak yürüyen, yuvalarının içinde duran penguenleri görüyorsunuz. Hareket halindekilerin bir kısmı sizin yürüyüş patikanızın içinden geçebiliyor. O anlar ise fotolarını çekmek için zamana karşı yarışıyorsunuz.
Yürüyüş rotası yüzdükleri sahillere kadar uzanıyor. Bu ufak ve yavaş canlıların , deniz altında bir torpil gibi gidebildiğine de böylece şahit oluyorsunuz. Biz Güney Amerika seyahatimizde farklı yerlerde penguen görme şansı yakalasak da ilk defa bu kadar yakında görme şansı edinmiştik. Eğer coğrafyadaysanız bizce kaçırılmaması gereken bir tecrübe.

Punta Tombo aynı zamanda Penguen türünün görüldüğü ilk yer. Magellan’ın Amerika’yı keşif gezisinde 1520 yılında Punto Tombo’da görülmüş. Gemide bulunan Antonio Pigafetta tarafından kayıtlara geçirilmiş. Bu sebeple de bu türlere günümüzde Magellan penguenleri deniyor. Fakat bu sevimli canavarlar ilk kayıtlarda bir tür kaz olarak zannedilmiş. Bu sevimli canlıların sesleri ise tam bir facia. Hatta seslerinden dolayı Eşek Pengueni olarak da biliniyor.
Bonus: And Dağ Kedisi
Punta Tombo’ya giderken ana yoldan ayrılıp koruma alanına giden toprak yolda karşımıza bir Patagonya gri tilkisi çıktı. Ağzında da fareye benzettiğimiz bir şey tutuyordu. Aracın sesinden olsa gerek ağzındakini bırakıp kaçtı. Biz de araçtan inip bu ufak yaratığın ne olduğunu anlamaya çalıştık. Bir tür kedi yavrusu olan bu ufaklık, And Dağ Kedisi olarak geçen türün yavrusu olduğunu müzeyi gezince anladık. İlk başta yanımıza alıp koruma alanı görevlilerine bırakmayı düşünsek de annesinin yakında olabileceğini düşünerek yolumuza devam ettik.

Gezilecek yerlerin yanı sıra sadece turlara katılarak tecrübe edeceğiniz bazı aktiviteler de bulunuyor.
Yunus Gözlemlemek
Commerson yunuslarını görmek için en ideal tur Playa Union’dan kalkan tekne turları. Fiyatları 50-70 USD arasında değişiyor.

Balina Gözlemlemek
Balina sezonunda Puerto Madryn’deki yapılabilecek en güzel aktivite denebilir. Tekneler genel olarak Nuevo körfezinde dolaşarak balinaların yakınlarına kadar gidiyor. Şehirdeki bir çok tur acentesi bu turun satışını yapıyor. Ayrıca teknelerin ilk kalkış yeri Puerto Piramides olduğundan tura buradan da katılmak mümkün. Fiyatları 70 – 100 USD arasında değişmekte.

Deniz Aslanları ile Yüzmek
Doğal ortamlarındaki deniz aslanları ile yüzmek dünyada sadece 3 yerde yapılabiliyor. Bunlar Lima – Peru, Puerto Madryn – Arjantin ve Perth – Avustralya olarak geçiyor. Peru ve Avustralya’da sahilden açıktaki adalarda yaşayabileceğiniz bu deneyimi Arjantin’de sahilde deneyimleyebiliyorsunuz. Bunun için Puerto Madryn’den 3 saatlik bir tura katılmanız yeterli. Snorkel ve dalgıç kıyafetleri temin ediliyor. Ulaşım ve hazırlık sürecinden sonra bu meraklı ve arkadaş canlısı yaratıklarla 45 dakika kadar birlikte yüzme imkanınız oluyor. Buradaki koloni bütün sene aynı yerde olduğundan bu tura hava durumu müsaade ettikçe katılmak mümkün. Tur fiyatları internette 125 USD civarında fakat pazarlıkla 70-80 USD civarına düşebildiklerini aynı hostelde kaldığımız başka bir çiftten öğrenmiştik.

Trelew ve Gaiman
Puerto Madryn’de harcayacak ekstra 1 gününüz varsa ya da Punta Tombo’ya gitmişken yol üstünde görmek isterseniz Trelew ve Gaiman da turistik açıdan ilginç olabilir. Trelew şehrinde bulunan Edigio Feruglio Paleantaloji müzesi Patagonya’da bulunan dinozor ve antik canlı kalıntılarının sergilendiği önemli bir müze. Ayrıca Trelew şehrine bağlı Gaiman kasabası ise bir hayli ilginç. 1885 yılında Gallilerin gelmesiyle bu kasabanın çehresi tamamen değişmiş ve küçük bir galli kasabasına dönüşmüş. Bu sebeple geleneksel çay evleri, yerel tatlı dükkanları ve İngiliz tarzı yeşil bahçeleri görmeye değer olabilir.
NELERİ FARKLI YAPARDIK?
Biz Rio Gallegos’tan Puerto Madryn’e geçerken çok hızlı gittik. Nihai hedef ise Buenos Aires’e varmaktı. Bu sebeple sanırım Puerto Madryn ve çevresini çok da araştırmadan gittik. Balina mevsimi olmadığını biliyorduk. Bu sebeple Puerto Madryn’e iki gün ayırmanın yeterli olacağını düşündük. İlk gün sabahtan Punta Tombo’yu ziyaret edip direk Puerto Madryn’e vardık. Günün geri kalanında ise sahilde takıldık. Ertesi gün ise tüm günümüzü Peninsula Valdes’i gezerek harcadık.
Genel olarak Peninsula Valdes’e yaptığımız günübirlik geziden çok memnun kalmadığımızı söyleyebiliriz. Bunun sebebi tüm parkın içerisindeki tur yaklaşık 5 saat sürüyor. Üstüne Puerto Madryn’e gidiş geliş süresini de ekleyince yaklaşık 7 saat arabanın içerisindeydik. Sahillerde gördüğümüz penguen, deniz aslanı ve deniz fili popülasyonu çok azdı ve penguenler haricinde hiç birini yakından görme şansımız olmadı. Deniz aslanı, deniz filleri başka yerlerde görmüştük. Penguenler için ise Punta Tombo rüya gibi bir yerdi. Deniz aslanları ile yüzme tecrübesini pahalı olduğu için yapmadık fakat yapsaydık diye düşünüyoruz.
Tekrar gidecek olsaydık; ilk gün Punta Tombo, Trelew ve Gaiman’ı gezer. Ertesi gün ise yarım gün deniz aslanları ile yüzme turuna katılır (balina mevsimi ise balina gözlem turuna katılırdık) ve geri kalan vakitte denizin tadını çıkarırdık.
Bu yazımızı beğendiniz mi? Bir arkadaşınızla paylaşarak yayılmasına yardımcı olursanız çok seviniriz. Ayrıca yazılarımızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın.
Teşekkür ederiz!
“Puerto Madryn ve Çevresi” için bir yorum