Dünyanın 8. büyük ülkesi olan Arjantin’in engin coğrafyası; buzlarla kaplı dağlardan, kaktüslerle dolu çöllere, vahşi yaşam dolu bataklıklarından kurak bozkırlara, kanyonlarından şarap bağlarına kadar çok farklı doğal ortamları sunmakta. Sadece doğayla kalmayıp farklı bir kültür ve macerayı da birlikte sunan bu koskoca coğrafyayı 6 gezi bölgesine ayırdık.

Arjantin Patagonyasından başlayıp kuzeybatısında bitirdiğimiz 1,5 aylık yolculukta hangi bölgelerde nereleri gezdik ya da gezmeyi isterdik biraz onlardan bahsedelim.
1. Patagonya
Patagonya, Arjantin ve Şili arasında bölünmüş Güney Amerika’nın güney ucunda kalan bölgeye verilen ad olup And Dağları sınır görevi görmektedir. And Dağları’nın doğusunda kalan Arjantin Patagonyası, çöller, kurak bozkırlar, buz tabakaları ve daha birçok doğa harikasını barındırıyor.

And Dağları’nın güneyinde Los Glaciares (Buzullar) Milli Parkı, nefes kesen buzul manzaralarıyla bu adı hak ettiğini göstermekte. Antartika ve Grönland’dan sonra en büyük buzul kütlesine sahip Güney Patagonya Buz Tabakasının bir parçası olan bu milli park ülkenin önemli iki turistik destinasyonuna ev sahipliği yapıyor. Bunlardan ilki, trekking ve dağcılık cenneti olarak geçen Fitz Roy masifi olup buraya El Chalten kasabasından erişilmekte. Diğeri ise, dünyanın doğal harikalarından biri sayılabilecek olan devasa Perito Moreno Buzulu. Burayı ve diğer buzulları görmek için ise El Calafate şehrini merkez olarak planlayabilirsiniz. Daha fazla detay için bu bölgedeki tecrübelerimizi paylaştığımız yazılarımızı okuyabilirsiniz.
Bölgenin en güney ucunda ise Güney Amerika’nın en büyük adası Tierra del Fuego (Ateş Toprakları) yer alıyor. Burası takımada topluluğu olduğu için direkt Güney Amerika kıtasının bir parçası demek zor. Ana ada Isla Grande de Tierra; büyük çoğunluğu Şili ve geri kalanı Arjantin’de olacak şekilde bölünmüş durumda. Burada ise Arjantin’in en popüler destinasyonlarından birisi, dünyanın en güney şehri olarak geçen Ushuaia bulunmakta. Adayla aynı adı taşıyan Tierra del Fuego Milli Park’ı da bu şehirde yer almaktadır. Martial Buzulu tepesinden de hem şehri hem de Beagle Kanalı manzarası seyretmek için popüler bir yer. Gezi listenizde “Dünyanın En Güney Şehri”ni gördüm demek için uğrayabilirsiniz ama uyaralım bu şehre karayolu ile erişmek için Şili’den geçmek gerekiyor.
Bölgenin dağlar ile sahil arasındaki kalan orta kısmı ise, Patagonya çölü yani kıraç alanlardan oluşmakta. Ayrıca pampas denilen bu bölgeye özgü kuru bozkır alanlar da bolca mevcut. Bu alanlarda çoğunlukla estancia denilen çiftlikler bulunuyor. Gaucho denilen Kovboy kültürünü tanımak için çiftliklerde kalınabilir. Sahil kıyısında ise, Puerto Madryn şehri ve Valdes Yarımadası Arjantin’in deniz yaşamı için önemli bir yer. Ayrıca Cabo Virgines, Monte Leon Milli Parkı, Puerto Desiados, Punta Tombo gibi yerlerde penguen, deniz aslanı gibi birçok hayvanı görmek için güzel yerler.
Kuzeyinde, dağların yanıbaşında kalan kısımda Göller Bölgesi yer alıyor. Bu bölgenin meşhur olmasının ardında göller, yemyeşil ormanlar ve volkan manzaralarının birlikte sunduğu masalımsı ortamı bulunuyor. Arjantin’in İsviçresi olarak geçen bu yerin meşhur destinasyonları; San Martin de los Andes, San Carlos de Bariloche, Villa La Angostura ve El Bolson olup buralar kamp, hiking için tavsiye edilmekte. Nahuel Huapi, Lanin ve Los Alerces Milli Parkları da uğranılması tavsiye ediliyor. Meşhur 7 Göller Rotası nı arabayla dolaşmak buranın olmazsa olmazı. Cueva de las Manos, yolunuz üzerinde kalıyorsa ilginç bir mağara uğrayabilirsiniz.
Fotoğraf: Campanario Tepesi – Danilo Vieira 7 Göller Rotası
2. Buenos Aires & Pampa
La Pampa ve Buenos Aires eyaletlerinden oluşan bu bölgede öncelikle başkente değinelim. Buenos Aires, bu ülkeye gelmişken mutlaka uğrayın diyeceğimiz bir yer. Diğer Güney Amerika başkentleriyle kıyasladığımızda da en çok keyif aldığımız yerdi. Büyük Avrupa şehirlerinden etkilenmiş kültürüyle beraber futbol, tango gibi geleneklerle zenginleştirilmiş kendine özgü bir kişiliğe sahip. Burada Arjantin’in modern ve geleneksel cazibelerini çok hızlı bir şekilde yaşayacağınızı garantileriz.
Buenos Aires eyaletinin sahil kısmı ise deniz tatili için Arjantinlilerin uğrak noktası. Mar del Plata, Miramar, Pinamar ve Necochea meşhur olanları.
Pampas, Arjantin’in düzlükleridir. Verimli toprakları sayesinde hayvancılık ve tarım bölgesi olan Pampas, estancia denilen çiftliklerini ziyaret ederek Gaucho(Kovboy) kültürünü tanımak için iyi bir fırsat. Aynı zamanda barbekü lezzetlerini deneyimlemek için idealdir.

3. Kuzeydoğu
Kimisinin Büyük Chaco ve Mezopotamya olarak ikiye ayırdığı bu bölgeyi biz kuzeydoğu altında ele aldık.
Kuzeydoğunun batı tarafı Chaco adını, Arjantin, Bolivya ve Paraguay tarafından paylaşılan Chaco havzasından almıştır. Bu alan, kimi yeri yoğun ormanlık kimi yeri de sulak alanlardan oluşan bir dizi farklı ekosistemden oluşuyor. Şehirleri ile henüz popüler olmasa da Chaco bölgesi daha çok vahşi doğasıyla öne çıkıyor. Formosa şehri de, gezilerin başlangıç noktası olarak tavsiye ediliyor. Her ne kadar zaman açısından biz burayı planlarımıza koyamasak da bir sonraki seyahatimizde planlarımıza arasına koyacağız.

Mezopotamya olarak geçen doğu tarafı ise aslında Entre Rios, Corrientes ve Misiones eyaletlerinden oluşan bir araziler bütünü. Misiones eyaleti kuzeyde Paraguay ve Brezilya ile sınırı bulunuyor ve bu bölgedeki en meşhur yer ise şüphesiz Iguazu Şelaleleri. Bu şelaleler Brezilya ile paylaşılmakta ve dünyanın yeni 7 Doğa Harikası’ndan birisidir. Bu sebeple burayı görme fırsatını kaçırmadık. Detaylar için;
Misyones adı, İspanyol koloni zamanında bu bölgeye gelen misyonerlerden geliyor. 17. ve 18. yüzyıllarda misyonerlerin yerlilerle birlikte inşa ettikleri onlarca yerleşim yeri bulunuyor ve şu anda Paraguay, Arjantin ve Brezilya’da bulunan bu bölgede sadece 30 tanesinin kalıntıları günümüze ulaşmış ve bunlardan 7 tanesi UNESCO Dünya Mirası Lisesi’nde yer alıyor. Bu bölgede Posadas şehrine yakın Cizvit misyonlarının kalıntıları mevcuttur. Biz ise, Paraguay’ın Encarnacion şehrine gitmek için Buenos Aires’ten Posadas’a uçmuştuk ama gezmemiştik. Çünkü benzer kalıntıları Paraguay tarafında gezmiştik.
Corrientes eyaleti ise, Ibera sulak alanlarına(Esteros del Ibera) sahip. Burası, Brezilya’daki Pantanal’dan sonra dünyanın en büyük bataklığı olarak geçiyor. Bataklık dense de temiz su rezervi olarak önemli rol oynuyor. Buradaki vahşi yaşam çeşitliliği küçümsenmeyecek düzeyde. Burada genel olarak rehbersiz gezebilmek pek mümkün değil. Burası da uğrayamadığımız bir bölge, belki bir sonraki gezimizde uğrarız.

4. Merkez (Centro)
Ülkenin tam kalbinde yer alan Cordoba Sierra olarak duyduğunuz bölge. Córdoba’nın çevresinde bulunan dağ sıraları bölgede farklı bir doğa ve bitki örtüsüne ev sahipliği yapmakta. Batıda And dağları, doğuda Pampa düzlükleri ve kuzeyde Chaco (Yağmur ormanı) bölgelerinin tam bitiş noktasında yer alıyor. Bu dağ sıralarında Mars gezegeninin çöllerinde sürerken bir dağ sırtını dönünce karşınıza İskoçya’nın yeşil düzlükleri çıkabiliyor. Bu sebeple Arjantin’in en güzel araba yolculukları için önerilen bölgelerden. Aynı zamanda hiking ve at biniciliği aktiviteleri de çok yaygın.
Cordoba şehri ise, bol miktarda koloni mimarisi ve güzel kiliseleri olan büyüleyici bir tarihi merkeze sahip. En çok da Cizvit(Jesuit) Manastırlarıyla ünlü. Aynı zamanda ülkenin en eski üniversitesinin de olduğu birçok üniversitesi ile tanınıyor.
Hem Cordoba şehrini hem de kuzeye ilerlerken birkaç kasabayı görme şansımız oldu.
5. Cuyo
Arjantin’in üç eyaletinin – Mendoza, San Juan ve San Luis – yer aldığı bu bölge Şili sınırına komşudur.
Burası, Arjantin’deki en önemli şarap üretim alanı olup ülkenin bağcılığının yaklaşık % 80’ini temsil ediyor. Şarap bağlarını ziyaret etmek isteyenler için merkez görevi gören Mendoza şehri turistik olarak öne çıkmakta. Bu şehri maalesef yolumuzu çok uzatacağından pas geçmiştik.

Andlar, Cuyo bölgesinin bir parçasını olduğundan yüksek dağların olması şaşırtıcı değil. Bölgenin yıldızı da 6962 m yüksekliğinde Aconcagua Dağı, Güney Amerika’nın en yüksek dağı olarak geçer. Aynı zamanda dağcılar için hacca gitmek gibi sayılan 7 Zirveler(Seven Summits) den birisidir. Böylesine heybetli bir dağa tırmanmayı istesek de bizim için halen çok ama çok zor bir hedef. Kimbilir belki ileride deneriz.
Bölgenin diğer doğa harikaları arasında da San Juan eyaletindeki Ay Vadisi(Valle de la Luna)’ne ev sahipliği yapan Ischigualasto Eyalet Parkı var. Hem jeolojik hem de paleontolojik açıdan önemli olan bu parka günübirlik bir ziyaret yapmıştık.
6. Kuzeybatı
Arjantin’in kuzeybatı(İspanyolca:NorOeste) bölgesi, çok ilginç kaya oluşumlarının, çöllerinin, bembeyaz tuz düzlüklerinin(salt flats) ve rengarenk dağlarının bulunduğu doğanın farklı bir gizem yarattığı yerlerden. And Dağları’nın etkisi bu oluşumlardaki payı oldukça yüksek. Kültür olarak da Arjantin’in Avrupa kökeninin aksine yerli kabile etkisi oldukça baskın. Bu coğrafyada yaşamış Inka İmparatorluğu ve daha nice diğer yerlilerin soyundan gelenlerin günümüz şartlarına uyum sağlamışlar. Bu sebeple her ortamda görebileceğiniz yerli el işleri, lamalar ve yerel yemekler And etkilerini hissetmenizi sağlıyor. Bu bölge, kültür ve coğrafyası nedeniyle Bolivya ve Peru kültürleri de benzerlik göstermektedir.

Özetle coğrafi şekilleri ve tonların çeşitliliği, toprağının canlı renkleri, çölleri, vadileri ve dağları, gün doğumu ve batımları, halkının gelenekselliği çekici yanları diyebiliriz.

Bu coğrafyayı gezmeye karar verdiğiniz anda anlayacaksınız ki Salta şehrini üs gibi kullanarak buradan araç kiralayarak gezmek popüler. Bu şekilde 7 ile 9 gün arasında bir rota planı yaparak keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. En popüleri de Salta’yı merkeze koyup 8 çizerek Kuzey ve Güney rotası olarak ikiye ayırabilirsiniz. Biz ise güneyden geldiğimiz için biraz daha farklı rota çizmiştik.
Bu bölgede görülecek yerlerle ilgili detaylar için;
Bu yazımızı beğendiniz mi? Bir arkadaşınızla paylaşarak yayılmasına yardımcı olursanız çok seviniriz. Ayrıca yazılarımızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın.
Teşekkür ederiz!
Çok kapsamlı bir rehber olmuş, ellerinize sağlık. Arjantin ile ilgili daha fazla içerik istiyoruz. Sevgiler
BeğenBeğen