Tangonun doğduğu ülke
Arjantin Hakkında
Arjantin ya da resmî adıyla Arjantin Cumhuriyeti – República Argentina; batısında Şili, kuzeyinde Bolivya ve Paraguay, kuzeydoğusunda ise Brezilya ve Uruguay ve doğusunda ise Atlas Okyanusu ile çevrelenmiş bir Güney Amerika ülkesidir. Atlas okyanusuna kıyı şeridinin uzunluğu 4989 km’dir. Yüzölçümü 2.791.810 km² olup Güney Amerika’da 2. en büyük, dünya genelinde ise 8. en büyük toprağı olarak geçer. Türkiye’nin 3,5 katı büyüklüğünde. Birçok Güney Amerika ülkesi gibi Türk vatandaşları için vize gerekli değil, 90 gün boyunca gönlünüzce dolaşabilirsiniz.

Buenos Aires

45 M

Arjantin Pesosu

İspanyolca
Arjantin’in adı, İspanyol kolonicilerinin bu topraklarda bulmayı umduğu maden olan gümüş (Latince argentum) gelmektedir.

İLGİNÇ BİLGİLER
Arjantin’in başkenti Buenos Aires, Güney Amerika’nın Paris’i olarak bilinir.
Dünya’nın en geniş bulvarı Buenos Aires’te yer alıyor. Bulvarın ismi ise Arjantin’in Bağımsızlık gününü simgelemek için “9 Temmuz Bulvarı” verilmiş.
Arjantinliler çok tutkululardır. Günün herhangi bir saatinde, insanların belirli bir olayı protesto ettiğini görebilirsiniz.
Tango, burada doğmuştur.
Arjantinliler için “Futbol” bir tutkudur.
Resmî dil İspanyolca, İtalyanca’dan çok etkilendiği için Arjantin İspanyolcası(Castellano) tüm Amerika kıtasındaki en anlaşılır İspanyolcası olarak geçer.
1917 yılında Quirino Cristiani tarafından hazırlanan El Apostol animasyonu dünyanın ilk animasyon filmi olarak geçer.
Peki parmak izinin kimlik tanımlaması için ilk kez Arjantin’de kullanıldığını biliyor musunuz? 1892 yılında bıçaklanarak öldürülen iki çocuğun cinayetinde tek kanıt kapı kolundaki kanlı parmak izi olunca yerel polis bu izi kullanarak katili bulmuş. Ne yazık ki annesi çıkmış.
Küba’nın devrimcisi ise Che Guevara Arjantin’li olduğunu biliyor muydunuz?
Arjantin Tarihi
Ülkede yaşayanların çoğu İspanyol ve İtalyan göçmenlerin torunlarıdır. Arjantin topraklarının tarihi olarak 4 bölüme ayrılır.
Kolomb Öncesi (MÖ 13000 – MS 1500)
Amerika kıtasının keşfine kadar çok az insan yerleşimi bulunan topraklarda yerli kabileler hüküm sürmüş. Kuzey bölgelerinde Charrua, Guarani, Quilmes, Aymara yerlileri ; Güney bölgesinde ise Onas, Yamana ve Tehuelce yerlileri yaşıyormuş. Ülkenin ortasında bulunan Patagonya steplerinde insan yaşamı bulunmuyormuş.
Koloni Dönemi (1530-1810)
İspanyolların güney amerika’yı kolonileştirmesi süreci günümüz Arjantin topraklarına biraz geç ulaşmış. Bunun başlıca sebebi ise değerli bir mineral yatakları bulunmamasıymış. O sebeple Buenos Aires’in tam anlamıyla kurulması 1580 yılını bulmuş. Bu kolonileşme sürecinde en önemli bölgeler Peru ve Bolivya olduğundan Arjantin’deki koloni döneminde çoğunlukla bu vilayetlerle ulaşımı sağlamak için kuzey bölgesi kolonileştirilmiş. (Buenos Aires – Cordoba – Salta hattı) Ülkenin güney bölgesi Patagonya çölü ve uçsuz bucaksız steplerden oluştuğundan bir kaç şehir haricinde fazla yayılım olmamış. Bu şehirlerin neredeyse hepsi Peru’ya giden deniz trafiğine lojistik sağlaması için kurulmuş. Bu dönemin yerliler üzerinde ciddi bir etkisi olmuş; ispanyol zulmünden kurtulabilenler bu sefer Avrupa’dan gelen hastalıklara yenik düşmüş ve sayıları ciddi oranda azalmış.
Bağımsızlık Savaşı ve Birleşme Dönemi (1810 – 1880)
İspanya’nın Fransa tarafından işgali döneminde güç kaybeden otoriteden ötürü Simon Bolivar’ın tüm İspanya kolonilerinde yaktığı bağımsızlık ateşi Arjantin’de de karşılık bulmuştur. Mayıs devrimi denen olayla başlayan bağımsızlık mücadelesi İspanya’daki savaştan dönen General Jose de San Martin ve arkadaşları tarafından desteklenerek daha da büyümüştür. Öncelikle Buenos Aires ve çevresi kurtarılmış. Sonrasında merkeze ilerlenerek Cordoba ve Mendoza eyaletleri bu kervana katılmıştır. Şili’nin efsane generali O’Higgins’in desteğiyle Şili’yi de bağımsızlığına kavuşturan Jose de San Martin; sonrasında Şili donanmasını kullanarak Peru’yu da bağımsız hale getirmiştir. Bu sebeple Güney Amerika’da Simon Bolivar’dan sonra en büyük kurtarıcı figürü Jose de San Martin’dir. Bu dönemde Arjantin’in kuzey bölgesinde İspanyollara karşı savunma yapan General Güemes de büyük bir Arjantin kahramanı olarak geçer.
Bağımsızlık mücadelesinden sonra yaklaşık 60 senelik bir iç savaş dönemi başlar. Federalistler ve Merkezciler olarak ayrılan iki kanat ülkenin nasıl şekilleneceğini belirlemek için uzun süren savaş ve politik mücadeleler sonucunda 1875-1881 senesinde güney eyaletlerinin işgal edilerek ülkeye katılmasıyla sonuçlanır ve günümüz Arjantin sınırlarına kavuşur.
Modern Arjantin (1880 – Günümüz)
Birliğini sağlayan Arjantin artık gelişme dönemine girer. Kuzeyin bereketli toprakları ve güney bölgelerinde bulunan petrol ile kısa sürede zenginleşen Arjantin, 1929 yılındaki “Büyük Buhran” ile birlikte çöküşe geçmiş ve Peronist döneme (1946 – 1955) kadar güçsüz yönetim ve askeri darbeler dönemi geçirmiştir. Peronist dönem sonrasında da güçsüz yönetimler devam etmiş. A.B.D. nin 1970lerde uyguladığı “Kondor Operasyonu”yla (Güney Amerika ülkelerinin sosyalizm ve komunizmden kurtarılması) 1976 yılında General Menendez’in darbesiyle Modern Arjantin tarihi’nin en kanlı dönemi başlamış oldu. Bu dönemde “Ulusal Reorganizasyon Süreci” ile 30.000 kişi kaybolmuş ve ya öldürülmüş. 1983 yılında tekrar demokrasiye dönen ülke o tarihten beri kesintisiz şekilde demokrasiyle yönetiliyor.
Ne Zaman Gidilir?
Arjantin coğrafya olarak çok büyük olduğundan çok çeşitli iklimleri barındırmakta. Bu sebeple de bölgesel olarak ziyaret edilecek yerler değişkenlik gösterir. Ayrıca Güney yarım kürede olduğunu da hatırlatalım.
Arjantin Kuzeydoğusu, Misyones bölgesinde özellikle Iguazu Şelalaleri genellikle tropikal iklime sahip. Genellikle yıl boyu ziyaret edilebilir. Tropikal iklim bulunduğundan genel olarak yağışlı, sıcak ve nemli oluyor. Bazı aylar tabi daha az yağış alıp daha az nemli oluyor.
Kuzeybatısı ise daha çoraklaşmakta, ortalama sıcaklıklar 17°C. Yaz dönemi sıcaklıklar gündüz 40°C’yi bulabildiğinden kış döneminde gezmeyi tercih edenler olabiliyor.
Cuyo bölgesinde daha çok şarap bağları bulunuyor ve iklimi biraz Akdeniz iklimine benziyor. Bu sebeple yıl boyu gezilebilir, üzüm hasat dönemi için en iyi aylar Şubat ve Mart ayları.
Pampas&Buenos Aires ve Cordoba&çevresi yılboyu gezilebilir.
Patagonya bölgesi için en iyi zaman kesinlikle Aralık-Mart ayları arasındaki Yaz dönemi. Kış dönemi inanılmaz soğuk, hatta bazı yerlerin kapalı olma ihtimali olduğu için pek tavsiye etmiyoruz.
Genellemek gerekirse İlkbahar (Ekim-Aralık ortası) ve Sonbahar (Nisan-Haziran ortası) dönemleri, turist kalabalığından ve yoğun sezon fiyatlarından kaçmak için en iyi zaman olarak düşünülebilir. Karnavallara denk gelmek için ise Ocak ve Şubat ayı düşünülebilir. Arjantin’de tatil dönemi olduğu özellik Ocak ayında kalabalık olacağını söyleyelim.
Biz ise Patagonya’nın yaz dönemine denk gelmek için Aralık sonu – Ocak ayını hedeflemiştik.
ZİYARET ETMEDEN ÖNCE BİLMENİZ GEREKENLER
1. Arjantin çok büyük bir coğrafyaya sahip ve gezilecek yerler ülkenin dört bir köşesine dağılmış diyebiliriz. Bu sebeple lokasyonlar arası seyahatler ağırlıklı olarak otobüslerle sağlanıyor. Ama bu yolculuklar maliyet açısından avantaj sağlasa da çok uzun sürebilir. Gitmeden önce en uygun ulaşım opsiyonlarını araştırın.
2. Arjantin’in ekonomisi özellikle son 10 yılda kırılgan hale gelmiş ve yüksek enflasyon nedeniyle Arjantin Pesosu Amerikan Dolarına karşı çok fazla değer kaybetmiş. Bunun için de Arjantin 1 USD=60 ARS sabitlemesi yapmış ve dolar satın alımını kısıtlamış. Bu da mavi market denilen birçok yerde doları daha yüksek rakamdan yerden bozdurabileceğiniz yerlerin ortaya çıkmasına neden olmuş. Para bozdururken dikkatli olmanızda fayda var. Ayrıca kredi kartı yerine nakit kullanmak en avantajlısı olacaktır.
3. ATM’den para çekmek resmen intihar etmek. Çok yüksek oranda komisyon alınmakta. Bunun yerine Western Union’an kendinize para transferi yapmak tavsiyemiz. Üstelik komisyon alsa bile kur çevrimini 80 ve üzeri değerden yaptığından ciddi avantaj sağlıyor. Seyahat öncesi komisyonlara bakarsınız.
4. İnsanları çok sıcak kanlı ve yardımsever. Hatta selamlaşırken bazen tek yanaktan öpmek de adetlerindendir. Yine de bazı yerlerin hırsızlık bakımından tehlikeli olmadığı anlamına gelmiyor. Tedbiri elde bırakmayın.
5. Arjantinliler çok tutkulular. Her konu hakkında tartışmayı severler. Tartışma sevmeyenlerdenseniz çok iddialı olmayın. Hatta gösteri yapılan yerlerden uzak durmakta fayda var.
6. Güne geç başlayıp geç bitiren bir kültürleri var. Akşam yemeklerini saat 9:00-10:00’dan öncesinde yiyen lokallere pek rastlanmaz. Restoran saatlerine bakmakta fayda var. Et ve şaraba istemediğiniz kadar doyacaksınız. Vejeteryan yemeklere ulaşmak biraz zor olabilir yine de hamurişi yaygın.
7. Mate içeceği resmen milli içecekleri. Sizinle matesini aynı bardaktan paylaşana çok rastlayabilirsiniz, arkadaşlık göstergesi olduğundan reddetmek kabalık olarak sayılabilir.
8. Gitmeden önce biraz İspanyolca öğrenmek sizin açınızdan faydalı olacaktır. İngilizce bilen az sayıda insan bulunuyor.
Nereler Gezilebilir?
Arjantin komşu ülkeleri Şili, Uruguay ve Brezilya’ya göre daha ekonomik bir ülkedir. Hatta yer yer Türkiye’den daha ucuz olduğu noktalar bile olabiliyor. Coğrafyası çok büyük ve bir sürü doğa harikası ve güzel şehirleri ile en azından bir kez seyahat etmek isteyeceğiniz ülkelerden birisi.
2018 yılında; Arjantin 6,71 M uluslararası turist gelmiş. Latin Amerika’da en çok ziyaret edilen ülkelerden Meksika’dan sonra 2. sırada.
Kaynak:https://www.ceicdata.com ve https://www.statista.com/
İdari olarak Arjantin 23 eyalete (provincias) ve bir federal bölgeye (Buenos Aires) ayrılsa da gezilecek yerler bakımından Kuzeybatı (Northwest), Kuzeydoğu (Northeast), Merkez (Centro), Cuyo, Pampa&Buenos Aires ve Patagonya (Patagonia) olmak üzere 6 ana bölgeye ayrılabilir. Bu bölgeler nereler ve buralarda nereler gezilmeli sizlere detayları aktaralım.
İLGİLİ YAZI: Arjantin’in Görülmesi Gereken 6 Bölgesi

Ulaşım ve Sınır Geçişi
Arjantin’in birçok şehrinde havaalanı bulunmakta. Ülkenin en büyük havaalanı ve ana merkezi, Buenos Aires’teki Ministro Pistarini Uluslararası Havaalanı(Ezeiza)‘dır. Ayrıca Aeroparque Jorge Newbery havaalanı da uluslararası olmasına rağmen daha çok iç hatlar ve Uruguay’a olan uçuşlar gerçekleşmekte. Ülke içerisinde birçok noktaya havayolu ile ulaşmak mümkün. Havayolu genelde çok ekonomik olmasa da zaman zaman uygun fiyatlı uçaklara denk gelebiliyorsunuz.
Şehirlerarası yolculuklarda en çok popüler ulaşım şekli otobüs oluyor. Hava yolculuğundan çok daha fazla zaman alsa da (Buenos Aires’ten Ushuaia’ya yaklaşık 50 saat sürüyor), paradan tasarruf etmek için tercih edilebilir. Terminaller de genelde şehir merkezlerinde yer aldığından taksiye ihtiyaç duyulmaz.
Arjantin’de demiryolu ağı çok yaygın olmasa da bazı noktalara trenle gitmek mümkün. Üstelik ucuz ve rahat bir yolculuk sunmakta.
Araba kiralamak, belli noktalarda avantaj sağlayabilir ama yollarda çukurlar olabiliyor, bazı noktalarda meydan okuyabilir.

Yeri gelmişken belirtelim. Arjantin’de kuzeyden güneye giden iki ana otoyol (nacional ruta) bulunmakta. Ruta40 (RN40) oldukça meşhur bir yol. Arjantin’in batı yakasında en kuzeyinden en güneyine And Dağlarına paralel şekilde giden 5bin km’den daha uzun bir yoldan bahsediyoruz. Yolu tarif etmek gerekirse yavaş gidilen ama çok manzaralı ve keyifli bir yol. Ruta3 (RN3) Buenos Aires(BA)’ten başlayıp en güneye Arjantin’in Doğu yakası Atlas Okyanusuna paralel şekilde giden 3045 km’lik bir yol. Bu yoldan daha hızlı şekilde gidilmekte ancak çok düz bir yol ve çok da manzara sunduğunu söyleyemeyiz. Ruta9 (RN9) ise Arjantin’in orta-doğusu ile kuzey-batısını birbirine bağlayan ana yol. Rota, eski İspanyol koloni döneminde Buenos Aires’ten başlayıp Bolivya üzerinden devam ederek Peru’ya seyahat etmek için kullanılan “Camino Real del Perú” (Peru Kraliyet Yolu) bir kısmı ile örtüşüyor. Tüm otoyolların listesini paylaşıyoruz. Arabayla yaptığımız yolculuğun detayları için aşağıdaki yazımızı okuyabilirsiniz.
İLGİLİ YAZI: Arjantin’i Arabayla Gezmek
Şehiriçi toplu taşıma ulaşım ağları oldukça yaygın. Buenos Aires’te metro, metrobüs ve otobüs hatları bulunuyor. Büyük şehirlerde kart(SUBE) doldurmak gerekiyor.
Bunun dışında taxi ve remises(sabit ücretli taksi) kullanımı da yaygın. Ayrıca UBER; BA, Mendoza ve Mar del Plata şehirlerinde kullanmak mümkün.
Bizim seyahatimizde arabayla sınır geçişi yaptığımızdan karayolu sınır geçişinden bahsedeceğiz. Tüm karayolu kontrollerinde olduğu gibi buradaki sınır geçişlerinde de sınır geçişinde 3 tip kontrol bulunuyor. Bunlar;
- Immigration Office (Göçmenlik Bürosu): Bildiğimiz pasaport kontrolü oluyor. Türk vatandaşları için Güney Amerika’da çoğu ülke vize istenmediği için sadece kontrol yapıp size ülkede bulunma süresi veriliyor. Genelde de bu süre 90 gün.
- Aduana (Gümrük Kontrol): Arabanız varsa bu kontrole girmelisiniz. İstenen evrakları verdiğiniz takdirde herhangi bir sorun yaşamadan geçebiliyorsunuz. Araba evrakları arasında uluslararası sigorta olmazsa olmaz.
- Animal&Agriculture: Bu kısımda da yanınızda havyan taşıyorsanız izin ve aşı evrakları kontrol ediliyor. Ayrıca canlı bitki, taze gıda geçiremiyorsunuz. Buna dair evrak doldurtuluyor. Eğer yanınızda bunlar var ve hayır işaretlerseniz sorun olabiliyor. Bu sebeple varsa işaretleyin, görevli sonrasında o ürünleri alıyor. Şili’ye geçerken daha hassas olsalar da Arjantin’e geçerken genelde daha az kontrol yapmışlardı. Tabii ki bu iş şansa ve görevlinin karakterine bağlı. Ayrıca ekstradan bulunan yakıt bidonunun boş olması ve arabanın dışında bulunması gerekiyor. Bu konuda oldukça hassaslar.
Arjantin’in Şili, Uruguay, Brezilya, Paraguay ve Bolivya ile sınırı bulunuyor. Özellikle Şili’yle olan kara sınır uzunluğu 5150 km olunca aralarında 27 tane(!) sınır geçişi bulunuyor. Bu coğrafyada turistik gezenler için en popüler sınırlar ise, kuzeyde Paso de Jama(Atacama Çölü-Salta arası), merkezde Paso los Libertadores(Santiago-Mendoza arası), güneylerde Paso Río Jeinimeni (Puerto Rio Tranquillo-El Chalten arası) Paso Rio Don Guillermo (El Calafate-Torres del Paine arası) ve Tierra del Fuego’da Ushuaia giderken kullanılan Paso San Sebastian ile Paso Integración Austral. Genelde turistik rotalardaki sınırlardan geçtiğimiz herhangi bir zorluk yaşamadık.
Arjantin Mutfağı
Arjantin mutfağı, İspanyol ve İtalyan göçmenler tarafından etkilenmiş. Öncesinde uyaralım vejetaryen & vegan yemekleri bulmak biraz zorlayıcı olabilir.

Asado: Genel anlamda ızgarada et anlamına gelse de etin türü ve yan ürün çeşitlerine farklılık gösteriyor. (sığır eti, domuz eti, kaburga, sosis, ve kan sosisi)
Choripan: Arjantin’in meşhur sokak yiyeceği, domuz ve sığır etinden yapılmış chorizo, sosis ve çeşitli baharatlar kullanılarak yapına bir sandviç.
Empanada: Güney Amerika’nın her yerinde olan müthiş böreğe benzer atıştırmalık. En iyisinin Salta bölgesine ait olduğu biliniyor.
Milanesa: Güney Amerika’da yine yaygın olan bir yemek olan bildiğimiz Şinitzel aslında. Ama bizdeki gibi tavuk eti ve dana etinden olurken ayrıca sebzeleri de şinitzel usülü pişirebiliyorlar.
Arjantin Pizzası: Pizza hamuru kalın, sosu az peyniri bol ve bol malzemeli pizzası kesinlikle denemeye değer.
Provoleta: İtalyan göçmenler sonucu esinlenerek kendi uyarlamaları olan provolon peynirinin ızgara edilmesi ve soslanması ile yapılıyor.
Humita: Mısır koçanına sarılarak yapılan bir çeşit mısr dolması.
Locro ve Carbonada: Arjantin et haşlama yemek türleri.
Alfajores: Fransız makaronlarının Arjantin versiyonu gibi düşünebilirsiniz. Arjantin, dünyanın en büyük alfajores tüketicisi olarak söyleniyor. Arap kökenli olan bu atıştırmalık önce İspanya’ya Morolar(Moors) tarafından sonra da İspanyollar tarafından da Arjantin’e geldiği söyleniyor.
Dulce de Leche: Dulce de Leche vazgeçilmez lezzetlerinden. Kısaca ‘süt reçeli’ diyebiliriz.
Medialuna: Bildiğimiz kruvasan oluyor ve kahve ile birlikte tüketmek çok popüler.
Yerba Mate: Güney Amerika’nın kuşkusuz en çok içilen çayı diyebiliriz. Hafif acımtırak bir tada sahip. Mate, Avuraplılar gelmeden önce yerliler tarafından içilmekteymiş.
Şarap: Arjantin şarap üretiminde Dünya’da 5. büyük ülkesi. Kırmızı ve beyaz şaraplarını mutlaka denemelisiniz. Üstelik fiyatları çok uygun.
Teşekkür ederiz!