Da Nang

Hue’den Hoi An’a uzanan yolculuk ve Da Nang…

Bugünkü rotamızın asıl amacı Hue’den Hoi An’a geçmekti. Hoi An çok küçük bir kasaba olduğundan tren veya uçak ulaşım seçeneklerine pek uymuyor. Hue – Hoi An arası karayoluyla 3 saat kadar sürüyor. Fakat yol üzerinde görmeye değecek yerler olduğundan bu rotayı özel araç ve rehber ile gün boyu bir geziye çevirdik. Genel anlamda rotamız Hai Van geçidi, Da Nang şehri ve Marble dağları idi.

Sabah erken saatte bir sedan arabayla yolculuğumuza başladık. Önce Vietnam’ın ortasına özgü bir sahil şeridine gittik. Vietnam’ın ortasındaki asya tektonik plakasının, süzülen hafif kıvrımlı kısrak şekli zaman içerisinde çok uzun plajlar oluşturmuş. Biz de bir tanesine gidip ayaklarımızı suya soktuk. Ve gerçekten ufkun ötesine kadar uzanan bir sahilin keyfini çıkardık.

Daha sonra Hai Van geçidine doğru bir tırmanışa geçtik. Hai Van geçidinin yüksekliği 500 metre rakımda ama hem tırmanırken hem de inerken çok güzel bir manzara eşliğinde yolunuza devam ediyorsunuz. Biz gittiğimiz zaman hava biraz sisli olduğundan özellikle inişte Da Nang’i ve sahilini görmekte zorlandık ama yine de kayda değer bir tecrübeydi. Bu sebeple Vietnam’da motor turu yapanların da uğrak noktası. Eğer yükselikten veya kıvrımlı yollardan çekiniyorsanız söyleyelim, bu geçidi bir tünel ile de geçebiliyorsunuz.

Bu geçitten aşağıya indiğinizde artık Da Nang şehrine varmıştık. Vietnam’ın üçüncü büyük şehri, vakti olanlar için 1-2 günü hakediyor fakat bizim zaman çizelgemizde buraya sadece bir kaç saat vakit ayırabildik. Da Nang şehrinin en ikonik yeri ejderha şeklindeki Rong köprüsü. İnternette burayı arasanız direk gece fotoğrafları karşınıza çıkıyor ama bizim sadece gündüz gözüyle görmeye fırsatımız oldu.

O köprünün tam önünde de Champa müzesi var. Bu müze Da Nang’te ki en önemli müze. Cham ismi aslında Viet gibi bir etnik topluluğun ismi, en parlak zamanlarında şu anki orta ve güney Vietnam ve doğu Kamboçya’da hüküm sürmüşler. Fakat zaman içerisinde Viet’lerin güç kazanması ile tamamen yok olmuşlar. Şu anda Vietnam’daki tahmini nüfusları 3000 civarı. Bu müze ülkenin muhtelif yerlerindeki Cham halkının tapınak, yerleşke vb. yerlerden toplanarak kurulmuş. İçeride birbirinden ilginç eserin yanında, çok bilgilendirici bir harita ve yazılar da bulmak mümkün.

Müze ziyaretimizden sonra artık öğlen yemeğine sıra gelmişti. Rehberimiz bize isteğimize uygun olarak bir Vietnam yemeği yapan restorana götürdü ama restorandan ziyade bir galeriye girer gibi hissetmiştik. Restoranın ismi “Apsara” idi. Eğer Da Nang’e giderseniz mutlaka uğrayın deriz. Fiyatı normalin biraz üstü ama yemekler çok güzel olduğu gibi sunumları da süper.

Yemekten sonra artık son durağımıza doğru yola çıktık. Da Nang’ten yaklaşık 40 dakika süren yolculuktan sonra Marble dağları önümüzdeydi. Burası 5 adet kalker kayadan oluşan bir büyük çıkıt sırası. Dağ denilince bizim aklımızda daha büyük bir görüntü oluşmuştu. İnanışa göre bu 5 çıkıt dünyadaki 5 elementi temsil ediyormuş. Tabii bu inanışa uygun olarak hemen tepesine tapınaklardan oluşan bir kompleks koymuşlar. Bu komplekse çıkmak için merdiven veya asansörü tercih edebilirsiniz. Gördüğümüz diğer tapınaklardan farklı olarak burada çatılar tamamen seramikten yapılmış ve çok canlı renkler kullanılmıştı. Kompleksin arkasına doğru binalar yerini mağara oyuklarına bırakıyor, neredeyse her obruk başka bir buddha heykeline ev sahipliği yapıyor. Ayrıca dolaşırken bir kaç adet terasa denk geliyorsunuz, güzel ve esintili bir manzaraya bakıp dalabiliyorsunuz.

Eğer meraklısı iseniz tapınağın çevresinde çok fazla mermer işleme atölyesi var. Bizim rehberimiz bizi bir tanesine götürme gafletinde bulundu fakat çok net söyleyelim dibimiz düştü. Bir insan mermere eliyle ve suyla nasıl böyle bir şekil verir inanılır gibi değil. Küpeden, dünya atlasına , ejderhalardan  , atlara ne ararsanız vardı. Bizim beğendiklerimiz bütçemizin çok üstündeydi fakat almak isterseniz kargo organizasyonlarını da onlar ayarlıyorlar.

Buradan sonra artık Hoi An’a doğru yola çıktık ve kısa bir yolculuktan sonra Hoi An’a vardık. Burası ise başka bir yazımızın konusu.